Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3177 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 2769 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Bakırköy 1. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 03/12/2013NUMARASI : 2013/718-2013/1380İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu hakkında kira alacağı nedeniyle tahliye istekli olarak başlatılan icra takibi gereğince düzenlenen ödeme emrine borçlu tarafından itiraz edilmemesi üzerine takip kesinleştiğinden, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğinden bahisle davanın reddine karar verilmesi üzerine, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı alacaklı vekili, sözlü kira ilişkisine dayanarak davalı borçlu hakkında kira alacağı nedeniyle tahliye istekli olarak takip yapmıştır. Mahkemece davalı borçluya yapılan ödeme emri tebligatının usulüne uygun olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dava dosyasının incelenmesinden dava dilekçesinin de davalı borçluya usulüne uygun tebliğ edilmediği görülmüşse de; dosya 27.6.2013 tarihinde işlemden kalktıktan sonra 12.07.2013 tarihinde yenilenmiş, yenileme dilekçesi ve duruşma gün ve saatini bildirir davetiye borçluya 04.09.2013 tarihinde tebligat kanunu 21/1 madde gereği usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir. Davalı borçlunun ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğü bu tarihte öğrendiğinin kabulü gerekir. Ne var ki bu tarih itibariyle tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesinde şikayet yoluyla ileri sürüp, tebliğ tarihini düzelttirmediği gibi, süresinde de itirazda bulunmadığından icra müdürlüğünce 25.03.2013 tarihinde yapılan tebligat kesinleşmiştir. İcra mahkemesi ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğü kendiliğinden nazara alamaz. YHGK.30.3.2005 gün ve 2005/6-190-220 ve 28.09.2005 tarih 2005/6-518-518 sayılı kararları da bu doğrultudadır. Bu durumda işin esasının incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Karar bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 17.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.