Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2969 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 1385 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İstanbul 4. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 06/06/2013NUMARASI : 2011/608-2013/383Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira bedelinin tespiti davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kira bedelinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, kira tespitinin musakkaf binalar için istenebileceği, musakkaf olmayan arsa niteliğindeki yerler için ancak ecrimisil istenebileceği, 6570 Sayılı Yasa kapsamında olmayıp Borçlar Kanunu kapsamında bulunan taşınmazlarla ilgili kira tespit davası açılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Taraflar arasında düzenlenen 01.10.2005 tarihli kira sözleşmesine göre dava konusu taşınmaz dondurma ve çay büfesi olarak kullanılmak üzere kiralanmıştır. Davacı ve davalının beyanlarına göre dava konusu taşınmaz 20 m2'lik açık alandır ve musakkaf olmayan bir yerdir. Bu durumda, kiralananın açık alan vasfında olduğu ve musakkaf olmadığı duraksamaya yer bırakamayacak derecede açık bir olgudur.Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 13.05.1994 gün ve 1994/3-174-336 sayılı kararında da kabul edildiği gibi, dava konusu taşınmazın niteliği, olayda Borçlar Kanunu'nun mu yoksa 6570 Sayılı Yasa'nın mı uygulanacağı yönünden önem taşımaktadır. Öncelikle belirtmek gerekir ki; kira parası, Borçlar Kanunu'nun 248. maddesinde yer alan, kira akdinin esaslı unsurlarındandır. Yine, kiralanan taşınmazın, niteliği itibarı ile 6570 sayılı Yasanın uygulama alanı içinde bulunması durumunda asıl olan, kira müddetinin sonunda da kira akdinin devam etmesidir. Ancak, kira parasına ilişkin olarak, tarafların ihtilafa düşmeleri halinde sözleşmede doğan bu boşluk, 18/11/1964 tarih 2/4 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararı uyarınca hâkim tarafından doldurulur. Borçlar Kanununa tabi olan yerlerde ise, akit kural olarak sözleşmede öngörülen süre hitamında sona erer ve mecurun kira parası hakkında taraflar arasında anlaşmazlık bulunması durumunda kira akdinin asli unsurlarından olan kira bedeli konusundaki uyuşmazlık nedeniyle, artık devam eden bir kira sözleşmesinin varlığından sözetme olanağı yoktur. Ortada devam ettiğinden söz edilebilecek bir kira akdi bulunmadığına göre musakkaf olmayan kiralananlara yönelik açılan kira tespit davasında görev genel kurala göre belirlenir. Mahkemece taşınmazın Borçlar Kanununa tabi yerlerden olduğu kabul edildiği halde Hukuk Genel Kurulunun ilgili kararında da belirtildiği üzere dava değeri gözetilerek davaya Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılmak üzere görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 12/03/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.