Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2853 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 9581 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiMahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kiralananın tahliyesi davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, akde aykırılık sebebiyle akdin feshi ile kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece kiralananın tahliyesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı, davaya konu üç ve dört nolu bağımsız bölümlerin, yazılı kira sözleşmeleri ile davalıya depo amaçlı kullanılmak üzere kiralandığını, kiralananlarda depolanan mobilya malzemelerinin (sunta, suntalam, medefe, medefelam, vs.) ön görülen döşeme yük değerinin çok üzerinde istiflendiğinden, binada çatlaklar ve çökmelerin oluştuğu, kullanım amacının değiştirilmesi için davalıya süreli ihtarlar gönderilmesine rağmen, kullanım şeklinin değiştirilmediği gibi, kiralananın da tahliye edilmediğinden bahisle akde aykırı davranan davalının tahliyesini istemiştir. Davalı vekili kiralananların depo amaçlı kullanılmak üzere kiralandığını, söz konusu çatlak ve eksikliklerin kiralananın teslim edilirken mevcut hali ile aynı olup, davalının herhangi bir kusurunun bulunmadığını, davanın reddini savunmuştur.Olayımızda; davaya dayanak yapılan ve taraflar arasında düzenlenen 05/01/2014 başlangıç tarihli bir yıl ve 01/02/2011 başlangıç tarihli ve bir yıl iki ayrı yazılı kira sözleşmesi ile dükkan vasıflı taşınmazların, mobilya malzemelerinin depolanması amaçlı olarak kullanılmak üzere davalıya kiralandığı uyuşmazlık konusu değildir. Kira akdi kullandırma akitlerindendir. Kiralanan bu ilişkiyi doğuran kira akdinde ne şekilde kullanılacaksa, kiracı kiraladığı taşınmazı akitle kastedilen şekilde özenle kullanmakla yükümlüdür. Akitle kararlaştırılan şartlara aykırı bir kullanma, akde aykırılık teşkil eder.Davacı tarafından dava açılmadan önce davalının gıyabında ve tek taraflı olarak Ankara İnşaat Mühendisleri Odası kanalı ile kiralananların bulunduğu binada yaptırılan inceleme neticesinde iki inşaat mühendisi tarafından gözlemsel olarak yapılan inceleme sonucunda düzenlenen 25/06/2014 günlü teknik rapor hükme esas alınamayacağından Mahkemece, mahallinde inşaat mühendisi bilirkişi aracılığıyla keşif icra edilmiş, düzenlenen 16/06/2015 günlü bilirkişi raporunda, zemin kattaki kiralananların bulunduğu binanın; bodrum -zemin iki katdan oluşan betonarme bir bina olduğu, 1987 yılında yapıldığı, depo olarak kullanıldığı, dava konusu taşınmazda, taşıma yüküne esas kolon ve kirişlerden sadece bir tane kirişte, orta kısım içinde, küçük sayılabilecek 90 derecelik dik bir kılcal çatlağın görüldüğü tespit edilmiş, Yapı Kullanma İzin Belgesine sahip bu yapıda tüm iddiaların çözümü için tek tek raporda sıralanan bilgi ve belgere ihtiyaç bulunduğu, eleman detaylarının. /..incelenmesi gerektiği, malzeme özelliklerinin ve donatı tespiti iş ve işlemlerinin yapılması, beton sınıflarının ve buna bağlı olarak basınç dayanım sınıflarının belirlenmesinin gerektiği belirtilmiş ve bu işlemler ve incelemeler yapılmadan sonuç olarak "taşınmazdaki kapasite kullanım oranının ve yapıya ait durumun TS648 ve TS500 de binalar için döşeme yük değerinin üstünde olma riski taşıdığı" görüşü bildirilmiştir. Bilirkişilerin raporundan mobilya malzemelerinin depolanması nedeniyle kiralanana zarar verilip verilmediğinin tespiti için raporlarında belirttikleri olması gereken teknik bilgi ve belgeler dosyada bulunmadığından kesin bir sonuca gidilemediği anlaşılmaktadır.Akde aykırılığın kabul edilebilmesi için her şeyden önce akde aykırı hareketin, kiralananın aynına bir zarar verip vermediğinin belirlenmesi ve bu hususların araştırılması ile mümkündür. Davacının depo olarak kiraladığı taşınmazlarda, mobilya mazlemelerinin depo edilmesinden kaynaklanan bir zararın mevcut olduğuna, dosyadaki bilirkişi raporuna göre kanaat getirmek mümkün değildir. Bu durumda mahkemece, bilirkişilerin raporlarında maddeler halinde belirttikleri belgeler ile elaman detayları temin edilerek bilirkişilerden ek rapor alınarak sonucuna göre anlaşmazlığın çözümlenmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 07/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.