Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2850 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 8940 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 18. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 26/02/2013NUMARASI : 2012/566-2013/101Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira bedelinin tespiti davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Uyuşmazlık, halen ödenmekte olan aylık 2.300 TL kira parasının 01.06.2007 tarihinden itibaren 2.500 TL olarak tespitine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile aylık kira parasının 01.06.2007 tarihinden itibaren brüt 3.250 TL olarak tespitine karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davada dayanılan ve hükme esas alınan 01.06.2001 başlangıç tarihli ve altı yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede aylık kira parası 1.000 TL olarak kararlaştırılmış, sözleşmenin özel şartlar bölümü 6. maddesinde de, kira başlangıcını takip eden aylarda enflasyon oranının % 20'yi bulması halinde, aylık kira parasının otomatik olarak Haziran ayı başından o ana kadar olan toplam enflasyon oranında artırılacağı, bu yöntemin her kira artışını takiben uygulanacağı, beş yıllık dönemde enflasyon oranı ne olursa olsun 01.06.2006- 01.06.2007 dönemi aylık kirasının 3.500 Dolar karşılığı TL olacağı kararlaştırılmıştır. Kiralananda kiracı olan davacı da 01.06.2006- 01.06.2007 kira yılında 2.300 TL olarak ödenen aylık kira parasının 01.06.2007 tarihinden itibaren hak ve nesafet ilkelerine göre aylık 2.500 TL olarak tespiti için işbu davayı açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sırasında alınan 18.12.2008 tarihli bilirkişi raporunda, taşınmazın yeniden boş olarak kiraya verilmesi halinde kiralananın bulunduğu semt, semt içindeki yeri, nitelikleri, alanı, iş yerinin teşhir olanakları, emsal kira sözleşmeleri ile çevrede oluşan kira rayiçleri ve ekonomik koşullar gereği aylık kira getirisinin 3.250 TL (brüt 4.100 TL ) olabileceğinin belirtilmesi üzerine, mahkemece taleple bağlı kalınması gerektiğinden söz edilerek davanın reddine karar verilmiş ise de, hüküm Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 18.04.2011 gün ve 2011 / 1300 Esas 2011 / 6484 Karar sayılı kararı ile davacının işbu davayı açmakta hukuki yararının bulunup, mahallinde yapılan keşif sonucu belirlenen yöredeki emsal ve rayice uygun bir kira parasına davacının da beyanları dikkate alınarak hükmedilmesi gerektiğine işaretle bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyulmasından sonra alınan 28.02.2012 tarihli ikinci bilirkişi raporunda kira parası brüt 4.800 TL olarak belirlenmiştir. Bilirkişi raporları arasındaki çelişkileri gidermek üzere alınan 05.07.2012 tarihli üçüncü bilirkişi raporunda ise, kira parasının brüt 3.250 TL olarak saptanması üzerine mahkemece son bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulmuştur. Ne var ki Yargıtay'ın bozma ilamından sonra davacı 29.11.2011 tarihli oturumda bozma ilamına uyulmasını ve ilk alınan bilirkişi raporu çerçevesinde talepleri gibi karar verilmesini talep etmiştir. Bu şekilde davacı tarafından ilk bilirkişi raporuna itiraz edilmediğinden söz konusu bilirkişi raporu kendisi açısından bağlayıcı hale gelmiştir. Nitekim bozma ilamında da “mahallinde yapılan keşif sonucu belirlenen yöredeki emsal ve rayice uygun kira parasına hükmedilmesi gerektiğine” işaret edilmiştir. Buna karşın mahkemenin bozma sonrasında yeniden kira parası araştırması yaparak yazılı şekilde ilk alınan raporda belirlenen kira parasından daha düşük bir miktara hükmetmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 11.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.