Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2741 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 2449 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiMahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davalılar tarafından süresi içinde ayrı ayrı temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kiracı tarafından açılmış menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalılar tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.Davacı vekili dava dilekçesinde, davalılardan ... ile arasında 08.06.2012 başlangıç tarihli, bir yıl süreli aylık 8.333,33 TL bedelli kira sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin 3. maddesinde kiracıdan 50.000 TL bedelli teminat senedi alındığının düzenlediğini, bu teminat senedinin lehtar ... tarafından diğer davalı ...'e ciro edilerek davalı ... tarafından bonoya dayalı olarak 50.000 TL asıl alacak ve 5316 TL faiz olmak üzere toplam 55.316 TL alacağın tahsili için başlatılan icra takibi nedeni ile müvekkillerinin davalılara borçlu olmadığının tespitine, %20 oranında kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalılardan ... cevap dilekçesinde takibe konu senedin ödenmeyen kira bedelleri karşılığı verildiğini, davalı ...'ün iyiniyetli hamil olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davalılar tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ...'nin temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Davalı ...'ün temyiz itirazlarına gelince ;Davada dayanılan 08.06.2012 başlangıç tarihli, bir yıl süreli yazılı kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin özel şartlar 3. maddesinde kiracıdan 50.000 TL bedelli teminat senedi alındığı ve taşınmazın temiz bakımlı iade edilmesi durumunda iade edileceği düzenlenmiştir. Davacı bonoda keşideci konumundadır. Davalılardan . .. ., diğer davalı ... ciro yoluyla hamil konumundadır. Bedelsizlik iddiası mahkemece kabul edilmiş ise de davacı ile bono lehdarı .. . arasındaki bedelsizlik iddiasının ciro yoluyla hamil olan davalı ...'e karşı ileri sürebilmesi için ...'ün kötüniyetli olduğunun, senedi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olduğunun kanıtlanması gerekir. (TTK.m.687). Somut olayda davacı ve davalı ... arasında herhangi bir akdi ilişkinin varlığı ve ...'ün kötüniyetli olduğu kanıtlanamadığından davalı ... hakkında açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. ./..SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ...'nin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün bu davalıya ilişkin kısmının ONANMASINA, yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ...'ün temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca bu davalıya yönelik kısmının BOZULMASINA ve onanan kısım için aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden davalı ... Karadeden alınmasına, istek halinde bozulan kısım için davalı ...'den peşin alınan temyiz harcının iadesine 05.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.