Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 266 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16987 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : İznik İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 05/11/2013NUMARASI : 2013/50-2013/69İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Davacı alacaklılar tarafından, davalı borçlular hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine davalı borçluların yasal süresinde itiraz etmesi üzerine, davacı alacaklılar icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması, takibin devamı ve tahliye isteminde bulunmuşlardır. Mahkemece istemin reddine karar verilmesi üzerine, karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. İcra ve İflas Kanunu'nun 269/2. maddesi hükmü gereğince ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu yedi gün içinde itiraz sebeplerini aynı yasanın 62. maddesi hükümleri dahilinde icra dairesine bildirmeye mecburdur. Borçlu itirazında kira akdini ve varsa buna ait mukaveledeki imzasını açık ve kesin olarak ret etmez ise, borca itiraz etmiş olsa da, akdi kabul etmiş sayılır. Borçlu, İcra ve İflas Kanunu'nun 269/c maddesine göre borcu ödediğini noterlikçe re'sen tanzim veya imzası tasdik edilmiş veya alacaklı tarafından ikrar olunmuş bir belge ile ispat etmeye mecburdur. Davacılar vekili, borçlu ve müteselsil kefil hakkında ba??lattıkları 08.04.2013 tarihli haciz ve tahliye istekli icra takibi ile, 01.04.2010 başlangıç tarihli ve on yıl süreli yazılı kira sözleşmesine dayanarak aylık 450-TL den olmak üzere 2012 yılı Ekim, Kasım, Aralık ayları ile 2013 yılı Ocak, Şubat ve Mart ayları kira bedeli toplamı 2700-TL kira bedelinin tahsili isteminde bulunmuşlardır. Davalı asıl borçlu ile müteselsil kefil süresi içinde vermiş oldukları itiraz dilekçesinde, taşınmazın davacıların babası ve amcalarından kiralandığını, bu kişilerin talimatıyla da ödemeleri bir başkalarına yaptıklarını, bu nedenle davacılara borçlu olmadıklarını ileri sürerek borca itiraz etmişler, ancak takip dayanağı sözleşmedeki imzayı açıkça inkar etmedikleri gibi kira miktarına da karşı çıkmamışlardır. İİK.'nun 269/2. maddesine göre kira ilişkisinin ve takip konusu kira borcunun miktarının kesinleştiğinin kabulü gerekir. Bu durumda davalı borçluların takip konusu borcu davacılara ödediklerini İİK’nun 269/c maddesindeki belgelerle kanıtlamalıdırlar. Bu hukuksal olgu gözönünde bulundurularak mahkemece işin esasının incelenerek esas hakkında bir karar vermek gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Karar bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 15.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.