Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 254 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 18266 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesiİcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, itirazın kaldırılmasına karar verilmesinden sonra açılan temerrüt nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece tahliyenin gerçekleştiği davanın konusuz kaldığı belirtilerek karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı alacaklı 7.7.2011 tarihli dava dilelekçesi ile davalının 12.7.2010 başlangıç tarihli 1 yıl süreli yazılı kira sözleşmesi ile kiracı olduğunu davalı hakkında 21.3.2011 tarihinde başlattığı tahliye istekli icra takibinde, aylık 1200 TL'den ödenmeyen 2010 yılı Ağustos,Eylül ayları ile 2011 yılı Mart ayı kira parası toplam 3.600 TL kira parasının tahsili için takip yapıldığını davalının takibe haksız itiraz ettiğini ve ... İcra Hukuk Mahkemesinin 2011/429 Esas ve 2011/632 Karar sayılı davasında itirazın kaldırılmasına karar veridiğini, kiralananın anahtarının teslim edilmediğini belirterek temerrüt nedeni ile tahliyeye karar verilmesini istemiştir. Davalı ise kiralananı tahliye ettiğini ,tahliyeden sonraki aylar kirasının istendiğini savunmuştur. ... İcra Hukuk Mahkemesinin 2011/429 Esas ve 2011/632 Karar sayılı itirazın kaldırılmasına dair kararın 2.8.2011 tarihinde kesinleştiği bildirlmiştir. Takipte dayanılan ve karara esas alınan 12.7.2010 başlangıç tarihli 1 yıl süreli yazılı kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır Davalı süresindeki itirazında ve savunmasında dava konusu taşınmazı ayıplı olması nedeniyle 2011 yılı Şubat ayı sonunda tahliye ettiğini,borcu bulunmadığını ileri sürmüştür. Kiralananın tahliye edildiğinin (kiracının kiralananı iade borcunu yerine getirdiğinin) kabul edilebilmesi için, kiralananın fiilen boşaltılması yeterli değildir; anahtarın da kiralayana teslim edilmesi gerekir. Kiracının bildirdiği tahliye tarihinin kiralayan tarafından kabul edilmemesi; başka bir ifadeyle, tahliye tarihinin taraflar arasında çekişmeli olması halinde; kiralananın fiilen boşaltıldığını ve anahtarın teslim edildiğini, böylece kira ilişkisinin kendisince ileri sürülen tarihte hukuken sona erdirildiğini kanıtlama yükümlülüğü, kiracıya aittir. Kiracı, kiralananı kendisinin ileri sürdüğü tarihte tahliye ettiğini ispatlayamazsa, kiralayanın bildirdiği tahliye tarihine itibar olunmalıdır. Kiralayanın anahtarı teslim almaktan kaçınması durumunda kiracının mahkemeye müracaatla tevdi mahalli tayini, icra dosyasına ya da notere anahtarın teslimi suretiyle anahtar teslim yükümlülüğünü yerine getirmiş olması gerekir. Somut olayda; davalı kiracı tahliye ve anahtar teslimini yazılı belge ile kanıtlayamamıştır. Davacı kiralayan 02.02.2012 tarihli duruşmada anahtarın halen teslim edilmediğini bildirmiştir. Davacı vekilinin aynı celsede '' Şu anda bizim gayrimenkulümüze girişi engelleyen bir olgu yoktur.'' şeklindeki beyanı tahliyenin gerçekleştiği manasına gelmez. Davalı takipte istenen alacağı 30 günden sonra 7.7.2011 tarihinde banka aracılığı ile ödediğine göre , davanın kabulü ile tahliyeye karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 16/01/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.