Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 252 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 16139 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Ortaklığın giderilmesiMahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ortaklığın giderilmesi davasına dair karar, davalılardan ... tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık, bir adet taşınmazın paydaşlığının giderilmesine ilişkindir. Mahkemece taşınmazın satışı suretiyle paydaşlığın giderilmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları paylı veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan iki taraflı taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Paydaşlığın(ortaklığın) giderilmesi davasını paydaşlardan (ortaklardan) biri veya bir kaçı diğer paydaşlara (ortaklara) karşı açar. HMK.'nun 27. maddesi hükmü uyarınca, davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi haklarıyla bağlı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Hukuki dinlenilme hakkı, Anayasının 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılama hakkının en önemli unsurudur. Bu itibarla, paydaşlardan veya ortaklardan birisinin ölmesi halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.Olayımıza gelince; dava konusu edilen 11234 ada 5 No’lu parselin paydaşlarından ... mirasçısı olan davalı ...'a dava dilekçesi adresinin temin edilemediği gerekçesi ile Tebligat Kanunu’nun 29/2 ve Tebligat Tüzüğü’nün 47/2. maddeleri gereği askı tutanağı düzenlenmeksizin ilanen tebliğ edilmiştir. Ancak adı geçen davalının adresinin ...'da olduğu ve Tebligat Kanunu'nun 25/a maddesine göre çıkarılan tebligatın ilgilisince kabul edilmeyerek iade edildiği ... Başkonsolosluğunun yazısından anlaşılmaktadır. Adresi belli olan davalıya ilanen tebligat yapılması usulsüz olup bu şekilde taraf teşkilinin sağlandığından bahsedilemez. Yine davalılar ... ve ...'a dava dilekçesi Tebligat Kanunu 35. maddesine göre 05.01.2011 tarihinde tebliğ edilmiş ise de, davalılara daha önce usulüne uygun tebligat yapılmadan veya resmi kurumlarca bildirilmiş adres olmadan dava dilekçesi ve duruşma gününün tebliği de usulsüzdür.Mahkemece yurt dışında bulunan davalı ...'a usulünce Tebligat Kanunu'nun 25. maddesine göre diğer davalılar ... ve ...'a da usulünce tebligat yapılarak taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken usulüne uygun taraf teşkili sağlanmadan yazılı şeklide hüküm tesisi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 16/01/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.