Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 229 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 16379 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : TahliyeMahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, işyeri ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece, ihtiyaç iddiası samimi olmadığından tahliye isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili, dava dilekçesinde, davacının hali hazırda bir işi olmadığını ve dava konusu kiralananda eskiden iştigal ettiği tekstil işi ile ilgileneceğini, bu bakımdan işyeri ihtiyacı olduğunu, tüm bu hususların davalıya ihtaren bildirildiğini, ancak bir sonuç alınamadığını belirterek kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, ihtiyaç iddiasının samimi olmadığını, davacının halen emlakçılık mesleği ile uğraştığını, mevcut olmayan işyeri ihtiyacı nedeniyle açılan davanın reddinin gerektiğini savunmuştur.6570 Sayılı Yasanın 7/c maddesi gereğince işyeri ihtiyacı nedeniyle tahliye istenebilmesi için ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olması, işyerinin de yapılacak işe uygun ve elverişli olması gerekir.Olayımıza gelince; Davada dayanılan ve hükme esas alınan 03.10.2004 başlangıç tarihli ve dört yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı, 20.10.2010 tarihinde süresinde işbu davayı açmıştır. Davacının işyeri ihtiyacı ve yapacağı tekstil işine ilişkin herhangi bir resmi belgenin varlığı iddia ve ispat edilmediği, bu nedenle ihtiyaç iddiasının samimi olmadığı ve tahliye koşullarının gerçekleşmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ise de; gerek davacı gerekse davalı tanıkları davacının daha önce tekstil işi yaptığını, şu an boşta olduğunu, yine tekstil işi yapmak istediğini bildirdiklerinden davacı ihtiyacı tanık anlatımları ile doğrulanmıştır. Yapılan emniyet araştırması neticesinde de, davacının hali hazırda bir işi olmadığı tespit edilmiştir. İhtiyaçlının boşta olması ihtiyacın varlığına karine teşkil eder. Ancak, kiralananın da yapılacak işe uygun ve elverişli olması gerekir. İhtiyaçlının yapacağı iş ile şu anda yapılan iş aynı olup, kiralanan taşınmaz yapılacak işe uygundur. Dosyada mevcut deliller karşısında boşta olan davacının işyeri ihtiyacının gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, değerlendirmede yanılgıya düşülerek yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 15.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.