Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2225 - Karar Yıl 2003 / Esas No : 2141 - Esas Yıl 2003





Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ihtiyaç nedeniyle kiralananın tahliyesine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz olunmuştur. Davacı vekili, dava dilekçesinde mülkiyeti belediyeye ait mecurun Encümen kararı ile gelirinden yararlanma hakkının müvekkiline verildiğini, davalının bu yeri tuvalet olarak çalıştırdığını, yeni dönem için kira akdinin fesih edildiğini, tuvaletin tamir edilip davacı elemanlarınca işletileceğinden bahisle, ak-din feshi ve kiralananın tahliyesini istemiştir. Davalı, davanın, belediyece açılması gerektiğini, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Davacı tarafından, davalı aleyhine aynı nedenle ve belediyenin 18.8.1982 tarihli tahsis kararına dayanılarak 4.1.1995 tarihinde açılan davanın yargılama aşamasında, akdin başlangıcı, yılın birinci ayının birinci günü ve yıllık olduğu açıklanmış, buna göre davanın süresinde açıldığı kabul edilmiş ve ihtiyaç iddiasının samimi olduğunun kanıtlanmadığı gibi davacının dava açmak için ilgili belediyeden onay almadığından söz edilerek ret edilmiş ve karar temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir. Kesinleşen bu karara göre, akdin başlangıcının Ocak ayının ilk günü ve yıllık olduğunun kabulü gerekir. Tarafların iddia ve savunmalarına, belediyenin 18.8.1982 günlü tahsis kararı içeriğine ve tüm evrak münderecatına göre sözleşmenin hasılat kirası niteliğinde olduğunun kabulü gerekir. Hasılat kirasına tabi sözleşmelerde, kiralanan musakkaf olsa dahi uyuşmazlığın Borçlar Kanunu hasılat kirasına ilişkin hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. Borçlar Kanunun 287. maddesi hükmü süreli hasılat kira sözleşmelerinin feshi hakkındaki süreler hususunda düzenleme getirmiştir. Buna göre taraflar arasındaki akdin feshi ve kiralananın tahliyesine karar verilebilmesi için, feshi ihbarın süresinde yapılması ve davanın süresinde açılması yeterlidir. Başka bir neden aramaya gerek yoktur. Uyuşmazlığın yukarıdaki esaslar gözönünde bulundurularak çözümlenmesi gerekirken, bu yön üzerinde durmadan yazılı şekilde karar verilmesi hatalı görüldüğünden hükmün bozulması gerekmiştir. Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428. maddesi uyarınca hükmün (BOZULMASINA) ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 7.4.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.