Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2185 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 6560 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : AlacakMahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak tespiti davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kira alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Takibe konu edilen ve hükme esas alınan 01.04.2011 başlangıç tarihli ve iki yıl süreli kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.Sözleşme ile aylık kira parasının 1.750,00 TL olduğu ve her ayın birinde peşin olarak ödeneceği kararlaştırılmıştır. Davalı sözleşmeyi kefil sıfatıyla imzalamıştır.Davacı tarafından 29.08.2013 tarihinde davalı kefil ile birlikte dava dışı kiracı hakkında başlatılan icra takibinde Şubat 2012 ayı için 520,00 TL kira farkı ve Mart,Nisan,Mayıs,Haziran, Temmuz, Ağustos,Eylül,Ekim 2012 ayları kira bedelleri için aylık 1.750,00 TL den toplam 14.520,00 TL kira alacağı ve 1.563,68 TL işlemiş faiz olmak üzere 16.083,68 TL alacağın tahsili istenmiştir.6098 Sayılı T.B.K.nın 600. maddesi hükmüne göre süreli kefalette kefil sürenin sonunda borcundan kurtulur. Yürürlükten kaldırılan B.K. 493. hükmünde süreli kefaletin sona ermesinden itibaren alacaklının bir ay içerisinde mahkeme veya icraya başvurmaması yahut tabikatına uzun süre ara vermesi halinde kefilin kefaletten kurtulacağı düzenlenmiş ise de yeni düzenleme ile diğer sözleşmelerde olduğu gibi sürenin geçmesi kefalet sözleşmesinde de mutlak bir sona erme sebebi kabul edilmiştir. Yasanın açık hükmü karşısında 01.04.2011 başlangıç tarihli iki yıl süreli kefalet sözleşmesi 01.04.2013 tarihinde sona ermiş, bu tarih itibariyle kefil borcundan kurtulmuştur. Bu tarih geçtikten sonra 29.08.2013 tarihinde başlatılan icra takibine dayalı davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine 21/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.