Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2183 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 8238 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Eskişehir 3. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 20/11/2012NUMARASI : 2012/1518-2012/2047Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kesinleşen icra takibinde talep edilen işlemiş faiz miktarı ve takipten sonra talep edilen yıllık %120 faiz oranının fahiş olduğundan bahisle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 10.000 TL işlemiş faiz yönünden borcu bulunmadığının tespiti ile talep edilen faiz oranının iptal edilerek yasal faiz yürütülmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davaya dayanak yapılan ve hükme esas alınan 01/10/2010 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli aylık 4000 TL bedelli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesinin özel hükümler bölümünün 4.maddesinde kiracının ödenmeyen kira bedelleri için aylık %10 oranında temerrüt faizi ödeyeceği kararlaştırılmıştır. Davacı anılan sözleşme gereğince 09/08/2011 tarihinde başlattığı icra takibinde ödenmeyen 36.000 TL kira bedelinden oluşan asıl alacak ve 30.240 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 66.240 TL.'nin takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %120 akdi faiziyle tahsilini istemiş,ödeme emri davalı borçluya 12/08/2011 tarihinde tebliğ edilmiş süresinde itiraz bulunmadığından takip kesinleşmiştir. 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 346.maddesinde “Kiracıya, kira bedeli ve yan giderler dışında başka bir ödeme yükümlülüğü getirilemez. Özelikle, kira bedelinin zamanında ödenmemesi halinde ceza koşulu ödeneceğine veya sonraki kira bedellerinin muaccel olacağına ilişkin anlaşmalar geçersizdir.” hükmüne yer verilmiştir. 6101 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun'un Geçmişe Etkili Olma başlıklı 2.maddesinde “Türk Borçlar Kanunu'nun kamu düzenine ve genel ahlâka ilişkin kuralları gerçekleştikleri tarihe bakılmaksızın bütün fiil ve işlemlere uygulanacağı, yine Görülmekte Olan Davalara İlişkin Uygulama başlıklı 7.maddesinde de “Türk Borçlar Kanunu'nun; kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76., faize ilişkin 88., temerrüt faizine ilişkin 120., aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138.maddesinin, görülmekte olan davalarda da uygulanacağı” öngörülmüştür. TBK.nun 120.maddesinde "Uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamaz." hükmüne yer verilmiştir. Olayımızda, yukarıda açıklandığı üzere kiracı hakkında Türk Borçlar Kanunu yürürlük Kanunu madde 7 gereğince, Türk Borçlar Kanunu'nun 120.maddesinin uygulanması gerekir.Mahkemece TBK.nun 120/2 maddesi gereğince getirilen faiz sınırlaması nazara alınarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 26/02/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.