Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2177 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 12260 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Menfi tespitMahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kira sözleşmesi ile bu sözleşmeye dayanarak başlatılan icra takibinin iptali ve icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece,davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili ile dava dışı ortakları tarafından bazı cadde ve sokakların kiralanması işinin ihale ile davalı belediyeden kiralanarak 01/08/2010 başlangıç ve 31/07/2011 bitim tarihli kira sözleşmesinin imzalandığı, müvekkilinin ortaklarınca belediyeye verilen dilekçe ile ortaklığı devretmek istediklerini, daha sonra müvekkili ile belediye başkanı ... arasında 08/03/2011 tarihinde yeni bir kira sözleşmesi imzalandığını, davalı belediyenin kiralananı kullanıma hazır halde bulundurmadığını buna rağmen 08/03/2011 tarihli sözleşemeye dayanarak sadece müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını 01/08/2010 başlangıç tarihli kira sözleşmesi varken 08/03/2011 tarihli sözleşmenin geçerli olamayacağını belirterek 08/03/2011 tarihli kira sözleşmesinin batıl olması nedeni ile iptaline, icra takibinin sadece müvekkili aleyhine açılmış olması nedeniyle iptaline ve icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, %40 haksız takip nedeniyle tazminat ile yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalı kurum uhdesinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Davalı ... 12/07/2011 tarihinde davacı aleyhine başlattığı icra takibi ile 08/03/2011 tanzim tarihli kira sözleşmesine dayanarak 2011 yılı Nisan,Mayıs,Haziran ve Temmuz aylarına ait toplam 34.004,00 TL kira alacağının tahsilini talep etmiş,takip itiraz edilmeden kesinleşmiştir. Bazı cadde ve sokakların otopark olarak kullanılması işinin ihale ile ... ve ortaklarına kiraya verilerek 01/08/2010 başlangıç, 31/07/2011 bitim tarihli kira sözleşmesinin imzalandığı, ortakların ortaklıktan ayrılmaları üzerine ise kira ilişkisine 08/03/2011 tanzim tarihli kira sözleşmesi ile davacı ile devam edildiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.Bu durumda, davalı alacaklı belediyenin,sadece davacı ... aleyhine icra takibi başlatarak kira alacağının tahsilini talep etmesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Davacı dava dilekçesinde, 08/03/2011 tanzim tarihli kira sözleşmesinin batıl olduğunu belirterek iptalini talep etmiş ve mahkemece 5393 sayılı yasanın 34/g, 6098 sayılı Borçlar Kanun'unun 12. ve 27. maddeleri beraber düşünüldüğünde encümen kararı olmaksızın imzalanan 08/03/2011 tarihli sözleşmenin geçersiz ve hükümsüz olduğunun tespitine karar verilmiştir. 08/03/2011 tarihli kira sözleşmesi altındaki imzayı davacı inkar etmemiştir. Anılan sözleşme ile davacı sadece diğer ortakların kiracılık hakkını da devraldığından bu nedenle bir kısım ortakların kira sözleşmesinin tarafı olmaktan çıkması kira sözleşmesinin geçerliliğini etkilemez. Bu durumda; kira sözleşmesinin imzalandığı tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanun'unun 11. ve 20. maddelerinin (6098 sayılı Borçlar Kanun'unun 12. ve 27. maddeleri) somut olaya uygulanabilme imkanı bulunmamaktadır. Mahkemece, yukarıda açıklanan nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 21/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.