Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2159 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 9138 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Kumluca 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 19/12/2012NUMARASI : 2009/239-2012/451Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava,kira alacağının tahsili amacıyla kiraya veren sıfatıyla davalı tarafından yapılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davalının takibe konu kira sözleşmesi gereğince borçlu olmadığının tespitine, takibin bu nedenle iptaline, koşulları oluşmadığından kötü niyet tazminatının reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından kötü niyet tazminatı verilmesi gerektiğinden bahisle temyiz edilmiştir. Davacı, davalının 01.09.2007 tarihli 4 yıl süreli, aylık 750,00 TL bedelli kira sözleşmesine istinaden davalının Kumluca İcra Müdürlüğünün 2009/367 E. sayılı dosyası ile 01.09.2007-01/02/2009 dönemi kira parası olarak 14.175,00 TL kira alacağı ve 766,24 TL işlemiş faizi olmak üzere 14.941,24 TL alacağın tahsili istemiyle icra takibinde bulunduğunu, takibin haksız olduğunu taraflarca imzalanan sözleşmeden sonra kira parasının fazla olduğu düşünülerek 01.10.2007 tarihli 4 yıl süreli aylık 200,00 TL bedelli yeni bir kira sözleşmesi imzalandığını, bu kira sözleşmesine göre de kira parasının ödendiğini belirterek, 01.09.2007 tarihli kira sözleşmesi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ve %40 dan az olmamak üzere tazminata karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili davacının ileri sürdüğü 01.10.2007 tarihli kira sözleşmesindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan imza incelemesine 01.10.2007 tarihli kira sözleşmesindeki davalının ismi altındaki imzanın davalının eli ürünü olduğunun mütalaa edilmesi üzerine, davacının dayandığı 01.09.2007 tarihli kira sözleşmesi ile 01.10.2007 tarihli kira sözleşmesinin aynı yere ilişkin olduğu, sonraki kira sözleşmesindeki kira bedelinin 200,00 TL olduğu, bu şekilde takibe konu sözleşme hükmü kalktığını belirterek davanın kabulüne, davalının Kumluca İcra Müdürlüğünün 2009/367 E. sırasında kayıtlı icra takibine dayanak yapılan kira sözleşmesi nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline, dosya kapsamı itibariyle koşulları oluşmadığı kanısına varıldığından kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Menfi tespit davasında, Takip tarihinde yürürlükte bulunan, İcra İflas Kanunun 72/5 maddesi gereğince, “Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde %40'dan aşağı olamaz.” Somut olayda, mahkemece taraflar arasındaki 01.09.2007 tarihli 4 yıl süreli 600,00 TL aylık kira bedelli kira sözleşmesinin sonrasında imzalanan 01.10.2007 tarihli kira sözleşmesi ile yürürlükten kalktığının kabul edildiğine, bu nedenle de hükümsüz kalan kira sözleşmesine dayanılarak takipte bulunulmuş kiraya verenin davacının menfi tespit davası açmasına sebebiyet verdiğinin de anlaşılmasına göre davacı lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kötüniyet tazminatının reddine karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 26.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.