Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2112 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 1462 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İstanbul 12. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 10/12/2013 NUMARASI : 2013/832-2013/1046 İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içersinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı alacaklının, kira alacağının tahsili için başlattığı icra takibine davalı-borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılmasını istemiş, mahkemece itiraz süresinde olmadığından itirazın kaldırılmasına gerek olmadığına, tahliye yönünden ise davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı alacaklının davalı borçlu hakkında 4.1.2013 tarihinde haciz ve tahliye istekli olarak başlattığı icra takibinde, aylık 6.461,54-TL'den olmak üzere 2012 yılı Haziran ila Aralık ayı dahil kira bedelleri toplamı 57.794,00-TL asıl alacak ile 13.824,11-TL işlemiş faizin tahsilini istemiştir. Davalı borçluya ödeme emri 9.1.2013 tarihinde tebliğ edilmiştir. Borçlu İstanbul 8.İcra Müdürlüğüne gönderilmek üzere Küçükçekmece Nöbetçi İcra Müdürlüğüne verdiği 14.1.2013 tarihli dilekçe ile yetki itirazı ile birlikte kısmi itirazda bulunmuş, bu itiraz dilekçesinin altına Küçükçekmece İcra Müdürlüğünce dilekçenin 14.1.2013 tarihinde alındığına ilişkin kayıt konulmuştur. İstanbul 8. İcra Dairesi de borçlunun Küçükçekmece 4. İcra Müdürlüğüne verdiği dilekçenin 14.1.2013 tarihinde havale edildiğini belirtmek suretiyle yetki itirazının kabulüne, takibin durdurulmasına karar vermiştir. Bu itibarla davalı-borçlunun itiraz dilekçesinin yasal süresi içerisinde verildiğinin kabulü ile davacı alacaklının itirazın kaldırılması isteminin incelenmesi gerekirken yazılı gerekçe ile itirazın kaldırılmasına gerek bulunmadığına karar verilmesi doğru değildir. Kabule göre; dava dilekçesinde tahliye isteği bulunmadığı halde tahliye yönünden davanın kabulüne karar verilmesi de doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 26.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.