MAHKEMESİ :İcra Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılmasıİcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, ödenmeyen kira bedellerinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine, karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacılar vekili, dava dilekçesinde, payına düşen kira paralarının ödenmesi için başlatılan icra takibine davalı tarafından haksız olarak itiraz edildiğini belirterek itirazın kaldırılmasını ve takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava konusu taşınmazın birden fazla kişi tarafından kiraya verildiğini, sadece kiraya verenlerden birisi tarafından açılamayacağını, aralarında mecburi dava arkadaşlığı bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Kira sözleşmesinde birden fazla kiraya veren olması halinde, kira borcu bölünebilen borçlardan olduğundan payları belli olan kiralayanlardan her biri yalnız başına kendi payına düşen kira bedeli için alacak davası açabileceği gibi birlikte de dava açılabilir. Bu durumda kiraya verenler arasındaki ilişki ihtiyari dava arkadaşlığıdır. Payları belli değil ise, kira bedelinin eşit şekilde paylaştırılması gerekir.Takipte dayanılan ve karara esas alınan davacı ile dava dışı ... ve davalı arasında imzalanan 01/07/2008 başlangıç tarihli ve on yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı başlatmış olduğu icra takibi ile payına düşen kira bedelinin tahsilini istemiştir. Bu durumda davacı kiralayanların kendi paylarına düşen kira alacağının tahsili amacı ile icra takibi başlatmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Bu nedenle mahkemece işin esasına girilerek esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken, birden fazla kiraya veren arasında mecburi dava arkadaşlığı bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin davalının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 21/01/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.