Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2055 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 7442 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Tahliye-AlacakMahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye ve alacak davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, feshi ihbar sebebiyle kiralananın tahliyesi ve alacak istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili dava dilekçesinde; taşınmazın taraflar arasında 13/10/2006 başlangıç tarihli ve üç yıl süreli kira sözleşmesi bulunduğunu, sözleşmenin feshedileceğinin 28/01/2009 keşide tarihli ihtarname ile davalıya bildirildiğini, yenilenen dönemde kira sözleşmesinin belirsiz süreli kira akdine dönüştüğünü, sözleşmenin başlangıç tarihi nazara alındığında ikinci altı aylık dönem sonunda 10/12/2013 keşide tarihli ihtarname ile sözleşmeyi süresinde feshettiklerini, taşınmazdan TBK 327 ve 329 maddeleri gereği baz istasyonunun kaldırılarak tahliyesi ile kiralanın boş olarak teslimine, 13/10/2014 tarihinden tahliyeye kadar geçecek süre içerisinde davalının baz istasyonunu kullanmaya devam etmesi nedeniyle aylık net 500.00 TL kullanım ecrimisil bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, sözleşmenin belirsiz süreli kira sözleşmesine dönüştüğünü ve sözleşmede davacı kiralayana fesih yetkisi verilmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davalı savunması doğrultusunda, sözleşmenin belirsiz süreli sözleşmeye dönüşmesi ve sözleşmede kiralayana fesih yetkisi tanınmaması sebebiyle davanın reddine karar verilmiştir.6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu 327. maddesinde yer alan düzenlemeye göre genel hükümlere tabi kira sözleşmelerinde kira sözleşmesinin başlangıcı ve süresi belli ise kira sözleşmesinde sürenin dolması ile kira sözleşmesi kendiliğinden sona erer. Kiraya veren sözleşmenin bitim tarihinden itibaren bir ay içinde dava açarak süre bitimi nedeniyle tahliye talep edebilir. Belirli süreli kira sözleşmelerinde belirlenen sürenin dolması halinde taraflar arasında açık bir anlaşma olmaksızın kira ilişkisi sürdürülürse kira sözleşmesi belirsiz süreli sözleşmeye dönüşür. Genel hükümlere tabi kira sözleşmelerinde belirli süreli kira sözleşmesinin süresiz hale gelmemesi için kiraya veren kira süresi bitmeden veya dava açma süresi içinde kira sözleşmesini yenilemeyeceğine dair ihtarname tebliğ ettirirse kira sözleşmesi yenilenmeyeceği gibi süresiz hale de gelmez. Bu durumda her zaman süre bitimi nedeniyle tahliye davası açılabilir. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu 328. maddesinde yer alan düzenlemeye göre ise; belirsiz süreli kira sözleşmelerinde taraflardan her biri, daha uzun bir fesih bildirim süresi veya başka bir fesih dönemi kararlaştırılmış olmadıkça, yasal fesih dönemlerine ve fesih bildirim sürelerine uyarak sözleşmeyi feshedebilir. Sözleşmede veya kanunda belirtilen fesih dönemine veya bildirim süresine uyulmamışsa, bildirim bir sonraki fesih dönemi için geçerli olur.Olayımıza gelince; Davaya dayanak yapılan 13/10/2006 başlangıç tarihli 3 yıl süreli yazılı kira sözleşmesiyle, arsa vasfındaki taşınmazın, G.S.M. baz istasyonu kurulması ve kullanılması için kiralandığı taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir. Kira sözleşmesinin özel şartlar 5. maddesindeki " Kira Sözleşmesi, başlangıç tarihinden itibaren 3 yıl müddetle geçerli olacaktır. Sözleşmenin, yenilenmeyeceği kiracı tarafından bu 3 yıllık dönemin sona ermesinden 3 ay önce kiralayana, yazılı olarak ihbar edilmeyecek olursa, işbu Sözleşme ayrıca herhangi bir işleme ya da bildirime gerek olmaksızın aynı şartlarla ve süre ile kendiliğinden uzamış olacaktır." düzenlemesi gereğince, akdin yenilenmeyerek fesih edileceği 10/12/2013 keşide, 12/12/2013 tebliğ tarihli noter ihtarı ile davalı tarafa bildirilmiştir. Kira sözleşmesinin 5. maddesinde kiracıya tanınan fesih hakkı 1 kira dönemi için geçerli olup sözleşmenin ilk uzama süresi olan 3 yıllık sürenin bitiminden sonra 13.10.2012 tarihinden itibaren TBK 327/2 maddesi gereğince sözleşmenin süresiz hale geldiğinin kabulü gerekir. Kira sözleşmesinin özel şartlar 5. maddesindeki düzenlemenin 3 yıllık uzama süresinden sonra da kiralayanın fesih hakkını ortadan kaldırdığı düşünülemez. Bu durumda mahkemece TBK 328/1-2 maddeleri dikkate alınarak tahliye ve alacak hususunda bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddi doğru değildir.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 16/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.