MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesiMahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde duruşmalı olarak temyiz edilmiş ancak davanın mahiyeti itibari ile duruşmaya tabi olmadığından duruşma talebinin reddine karar verildikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava iktisap ve işyeri ihtiyacı nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kabulü ile kiralananın tahliyesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili; dava dilekçesi ile davalının 01.09.2004 başlangıç tarihli sözleşme uyarınca eski malik ...’ın kiracısı olduğunu, müvekkilinin kiralananı 11.07.2011 tarihinde satın aldığını, satın alma olgusu ve ihtiyaç iddiasının süresinde davalıya bildirildiğini, ancak davalının kiralananı tahliye etmediğini belirterek, iktisap ve işyeri ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı ise kira sözleşmesinin tarafı olmadığını, sözleşmenin kiracı adına ... tarafından imzalandığını, ancak ...’a böyle bir iş için vekaletname vermediğini, taşınmazın gerçek kiracısı ... olduğundan davanın husumet nedeniyle reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece kiracının davalı ... olduğu kabul edilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.Açılacak tahliye davasının akdi ilişkinin tarafı olan kiracıya tevcih edilmesinde zorunluluk bulunmaktadır. Davacı 01.09.2004 başlangıç tarihli ve iki yıl süreli kira sözleşmesine dayanmıştır. Kira sözleşmesini kiralananın eski maliki ... ile kiracı ... yerine vekili sıfatıyla ... imzalamıştır. Dava kiracı sıfatıyla ...’ye karşı açılmış ise de davalı akdi ilişkiyi kabul etmemiş, sözleşmede imzası olan Kadir ile kendi arasında vekalet ilişkisinin söz konusu olmadığını savunmuştur. Kural olarak yetkisi olmaksızın veya yetki sınırlarını taşarak başkası adına hukuki işlem yapan kişinin yaptığı akde, yetkisiz temsil olunan tarafından icazet verilmedikçe bu akit temsil olunanı bağlamaz. Olayımızda; davalı temsil ilişkisine karşı çıkmış bu durumun aksi veya icazet olgusu davacı tarafından usulüne uygun delillerle kanıtlanamamıştır. Öte yandan sözleşmede imzası olan ... taşınmazda kiracı olduğunu açıklamak suretiyle, davacıyı da hasım göstererek 17.10.2011 tarihinde aldığı tevdi mahalli kararı doğrultusunda kira paralarını ödemeye başlamıştır. Mahkemece hükme esas alınan 01.09.2004 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ... vekili olarak ... tarafından imzalanmış ise de davalı ...’in bu konuda Kadir’e verdiği bir vekaletname bulunmamaktadır. Olayın bu yönü itibari ile davanın doğru hasma tevcih edilmediği açıktır. Davanın belirtilen bu gerekçe ile reddi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi doğru değildir.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 15.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.