MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesiİcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava icra takibine yapılan itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir.Mahkemece davalıların itirazlarının kaldırılmasına, davalıların tahliyesine karar verilmiş, karar davalılar tarafından temyiz olunmuştur.1- Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre davalı kiracının, itirazın kaldırılmasına ve kiralanandan tahliyesine ilişikin karara yönelik temyiz itirazıları yerinde değildir.2- Davalı kefilin, itirazın kaldırılması ve kiralanandan tahliyesine ilişkin temyiz itirazlarına gelince ;Davaya ve icra takibine dayanarak yapılan, 01/01/2014 başlangıç tarihli 2 yıl süreli yazılı kira sözleşmesinin varlığı uyuşmazlık konusu değildir. Yazılı sözleşmeyi kefil olarak davalı ..., ortak zincirleme kefil sıfatıyla imzalamıştır. Davacı ödenmediği iddia olunan kira paralarını, icra takibi ile kiracı kefili davalıdan da tahsilini talep etmiştir.01/07/2012 tarihli itibariyle yürürlüğe giren Türk Borçlar Kanunu'nun 581 ve devam maddelerinde kefalet sözleşmesi düzenlenmiştir. TBK.nun 583.maddesi uyarınca kefalet sözleşmesi yazılı şekilde yapılmadıkça geçerli olmaz, anılan maddede öngürülen ise nitelikli yazılı şekildir. Zira kefalet sözleşmesinin belirli olduğu bölümlerinin, kefilin elyazısı ile belirtilmiş olması gerekmektedir. Buna göre kefilin; sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifade ile yükümlülük altına girdiğini belirtmesi şarttır.Bu durumda, davaya konu kira sözleşmesinde yasal düzenlenmeye uygun bir kefaletin mevcut olmadığı anlaşılmaktadır. O halde, kefalet sözleşmesinin geçerli olmadığı gözetilerek, mahkemece kefil ... yönünden açılan davanın reddine karar verilmesi gerekir. Ayrıca kefilin sadece borçtan sorumlu olup olmayacağının tartışılması gerekirken, davalı kefilin kiralanandan tahliyesine karar verilmesi doğru değildir.Karar bu nedenlerle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda 1 nolu bentte yazılı nedenlerle davalı kiracı yönünden itirazın kaldırılması ve kiralanandan tahliyesine ilişkin hükmün onanmasına, 2 nolu bentte yazılı nedenlerle davalı kefil yönünden temyiz itirazlarının kabulü ile açılan itirazın kaldırılması ve tahliye davasının kabulüne ilişkin kararın, açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca BOZULMASINA, onanan kısım için aşağıda yazılı temyiz harcının davalı kiracıdan alınmasına, 21/012016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.