Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1857 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 6364 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : AlacakMahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava kira sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkili ile davalılar arasında 2 ayrı mecura ilişkin ayrı kira sözleşmeleri olduğunu, bu kira sözleşmelerine dayalı olarak icra takipleri yapıldığını, bunlardan ... İcra Müdürlüğünün 2007/1910 sayılı dosyasında başlatılan icra takibine davalılardan ...’nın itiraz ettiğini, açılan itirazın kaldırılması ve tahliye davasında mecurun tahliyesine karar verildiğini, dosya borcunun 3.486,52 TL olduğunu ve davalılardan tahsil edilemediğini, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/178 Esas 2012/210 karar sayılı kararı ile ... İcra Müdürlüğünün 2007/1909 sayılı diğer bir icra dosyasında davalı ...’dan mükerrer tahsil edilen 6000 TL nin müvekkili tarafından davalı ...’ya ödenmesine karar verildiğini, davalının bu kararı icra takibine konu ederek müvekkilinin bir kısım taşınmazlarını hazczettirdiğini, takas mahsup talebinin de icra müdürlüğünce reddedildiğini, belirterek halen 4.755,63 TL nı bulan alacağın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili; Davaya konu alacak ile ilgili taraflar arasında kesinleşen bir icra dosyası olduğunu, ikinci defa dava yolu ile tahsilinin istenemeyeceğini, dava konusu alacağa ait icra dosyası mevcut olduğundan bu dosyanın yürütülerek alacağın tahsil edilmesi gerektiğini, takas iddiası icra müdürlüğünce reddedilmiş ise bunun merci kanalı ile yaptırımı bulunduğunu, icra takibiyle tahakkuk etmiş bir alacağın ayrıca dava yolu ile karar altına alınmasının mümkün olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda mevcut icra dosyası varken yeniden alacak davası açılmasının hukuken mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında 01.02.2007 başlangıç tarihli kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Sözleşmede kiralanan taşınmazın ikamet için kullanılacağı, aylık kira bedelinin 250 TL olduğu her ay sonunda peşin olarak ödeneceği kararlaştırılmış olup davalılardan ... sözleşmeyi kiracı olarak, davalı ... ise kefil olarak imzalamıştır. Davacı tarafından ... İcra Müdürlüğünün 2007/1910 sayılı dosyasında 12.12.2007 tarihinde başlatılan icra takibi ile “Şubat-Aralık dönemi 11 aylık kira bedeli” açıklamasıyla 2.750,00 TL asıl alacak ve 110,03 TL işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam 2.860,03 TL alacağın tahsili istenmiştir. Ödeme emri borçlu kiracıya 24.12.2007 tarihinde, borçlu kefile 17.12.2007 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine borçlu kiracı ... 24.12.2007 tarihli dilekçesinde icra takibine kısmen itiraz ederek 2007 yılı Eylül Ekim, Kasım ayları kira borcu 750,00 TL sını kabul ettiğini, takibe konu 2.000,00 TL ve faizine itiraz ettiğini belirtmiştir. Borçlu kefil ... 24.12.2007 tarihli dilekçesi ile icra takibinin tamamına itiraz etmiştir. İcra Müdürlüğünün 03.01.2008 tarihli kararı ile kefil ... hakkındaki icra takibinin durdurulmasına, kiracı ... hakkındaki icra takibinin ise 2.000,00 TL ve ferileri bakımından durdurulmasına karar verilmiştir. Davacı kiralayan tarafından davalı kiracı ... hakkında itirazın kaldırılması ve tahliye istemiyle açılan davada ise ... İcra Hukuk Mahkemesinin 20.02.2008 tarih ve 2008/2 Esas 2008/17 Karar sayılı kararı ile Davalı ...’ın kiralanandan tahliyesine, itirazın kaldırılması talebinin ise reddine karar verilerek verilen bu karar temyiz edilmeksizin 04.03.2008 tarihinde kesinleşmiştir. İncelenen ... İcra Müdürlüğünün 2007/1910 sayılı icra dosyası içerisinde borçluların icra takibine itirazlarının kaldırıldığına veya iptal edildiğine ve icra takibine konu itiraza uğrayan alacağın tahsil edildiğine dair herhangi bir belge bulunmamaktadır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda mevcut icra dosyası varken yeniden alacak davası açılmasının hukuken mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, davacı kiralayanın ilamsız icra takibi yaparak alacağını bu yolla tahsil etme imkanının bulunması, alacağının tahsili için genel mahkemede dava açmasına engel teşkil etmez. Öte yandan incelenen icra dosyası içeriğine göre de davacı tarafından icra takibine konu edilen alacak itiraza uğramış ve tahsil edilememiştir. O halde yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmediğinden hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine 10.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.