MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 7. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 04/12/2014NUMARASI : 2014/262-2014/667İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece, vazgeçme nedeniyle tahliye isteminin reddine, itirazın kaldırılması isteminin kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı alacaklı tarafından 25/02/2014 tarihinde başlatılan icra takibi ile taraflar arasında düzenlenen 01/06/2009 başlangıç tarihi, bir yıl süreli kira sözleşmesine dayanılarak toplam 82.219,80 TL kira alacağının tahsili istenmiştir. Davalı borçlu süresi içerisinde verdiği borca itiraz dilekçesinde; faiz oranlarına ve ferilerine itiraz ettiğini bildirmiştir.Davada dayanılan ve hükme esas alınan 01/06/2009 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesinde, kira parasının vadesinde ödenmemesi halinde aylık % 10 faiz ödeneceği düzenlenmiştir. Davacı icra takibinde bu düzenlemeye dayanarak yıllık %120 oranında faiz talebinde bulunmuştur. Mahkemece, ticari işlerde faiz oranının serbestçe belirlenebileceği, sözleşmede aylık % 10 faiz oranının kararlaştırılmış olması nedeni ile aylık % 10 faiz talep edilebileceği belirtilerek alacağa aylık % 10 faiz uygulanmasına karar verilmiştir.Sözleşmeden kaynaklanan alacaklarda, taraflar sözleşmede faiz ödeme borcu kararlaştırabileceği gibi, borcun ifasında temerrüde düşülmesi durumunda uygulanacak faiz oranını da kararlaştırabilirler. Bu durumda, uyuşmazlık halinde kural olarak sözleşmede kararlaştırılan faiz oranının uygulanması gerekir. Yasal faizin uygulanma imkanı bulunmamaktadır. Ancak, taraflar arasında imzalanan sözleşmeden sonra yürürlüğe giren 6098 Sayılı TBK'nun 88. maddesinde sözleşme ile kararlaştırılan faiz oranlarına, 120. maddesinde temerrüt faizine yönelik düzenlemelere yer verilmiştir. TBK'nun 120. maddesi “Uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamaz. Akdî faiz oranı kararlaştırılmakla birlikte sözleşmede temerrüt faizi kararlaştırılmamışsa ve yıllık akdî faiz oranı da birinci fıkrada belirtilen faiz oranından fazla ise, temerrüt faizi oranı hakkında akdî faiz oranı geçerli olur.” 6101 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 646.maddesi "Bu kanun 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun Beşinci Kitabı olup, onun tamamlayıcısıdır." 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 1.maddesi "Türk Ticaret Kanunu, 22.11.2001 tarihli ve 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun ayrılmaz bir parçasıdır." 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu 8.maddesi " Ticari işlerde faiz oranı serbestçe belirlenir." 9.maddesi "Ticari işlerde kanuni, anapara ile temerrüt faizi hakkında, ilgili mevzuat hükümleri uygulanır." şeklindedir. Türk Borçlar Kanunu'nun Türk Medeni Kanunu'nun tamamlayıcısı, Türk Ticaret Kanunu'nda, Türk Medeni Kanunu'nun ayrılmaz bir parçası olduğuna ilişkin yasal düzenlemeye göre, Türk Borçlar Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu hükümleri Türk Medeni Kanunu'nun hükümleri niteliğindedir. Türk Ticaret Kanunu'nun 9.maddesinde ticari işlerde ilgili mevzuat hükümleri uygulanacağı belirtildiğinden Türk Borçlar Kanunu'nun kişi bakımından herhangi bir sınırlaması bulunmayan ve emredici nitelik taşıyan faize ilişkin 88 ve 120.maddesi de bir mevzuat hükmü olduğundan, ticari işlerde de uygulanması gerekir. Bu durumda Türk Ticaret Kanununun 8.maddesindeki faiz serbestisinin Türk Borçlar Kanununun 88 ve 120.maddesi ile sınırlandığının kabulü gerekir. Her ne kadar ilgili yasa hükmü sözleşmeden sonra yürürlüğe girmiş ise de; 6101 Sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkinda Kanun'un 7. maddesi “Türk Borçlar Kanununun kamu düzenine ve genel ahlâka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76 ncı, faize ilişkin 88 inci, temerrüt faizine ilişkin 120 nci ve aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138 inci maddesi, görülmekte olan davalarda da uygulanır.” hükmü gereğince görülmekte olan davada da uygulanacaktır. Bu durumda icra takibinde, davacı tarafından sözleşmede kararlaştırılan %10 aylık gecikme faizi üzerinden talep edilen işlemiş faiz ve takip tarihinden itibaren asıl alacak üzerinden işleyecek olan aylık %10 faiz, TBK'nun 120. maddesindeki temerrüt faizinin üst sınırını aştığından, TBK'nun 120/2. maddesi gereğince mevzuat hükümlerine göre belirlenen faizin yüzde yüz fazlası olarak uygulanarak, işlemiş faiz ve takip tarihinden itibaren bu miktar üzerinden faize hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Karar bu nedenlerle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 25/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.