Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1757 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 1469 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Konya 2. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 05/12/2013NUMARASI : 2012/838-2013/1260İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira alacağının tahsili ve kiralananın tahliyesi amacıyla yapılan takibe vaki itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemidir. Mahkemece itirazın kaldırılmasına ve kiralananın tahliyesine karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştirDavacı alacaklı, 12.12.2009 başlangıç tarihli bir yıl süreli adi yazılı kira sözleşmesine istinaden başlattığı icra takibi ile 2011 yılı Kasım ayından 2012 Temmuz ayına kadar, kira sözleşmesindeki artış hükmüne rağmen eksik ödenen kira bakiyesi toplamı 1360,32 TL'nin tahsilini ve kiralananın tahliyesini talep etmiş, davalı borçlu takibe itirazında “Kira sözleşmesindeki imza bana ait değildir. Kirada oturduğum ev sahibim Alman vatandaşıdır. Kendisi ile sözlü anlaştık, kira artışı yapmayacağımızı bizzat kendisi bana söylemiştir. Mal sahibi ile nasıl anlaştıysak, o şekilde ödüyorum. Takip alacaklısı şahıs bilmediğim tanımadığım bir şahıstır. Aramızda sözleşme yoktur. Borcu kabul etmiyorum.” diyerek imzaya itiraz ettiği gibi, takip alacaklısı ile arasındaki kiracılık ilişkisini de inkar etmiştir. İİK.nun 269. maddesi gereğince yapılan takiplerde Borçlu itirazında kira akdini ve varsa mukavelenamede kendisine izafe olunan imzayı reddettiği takdirde alacaklı; noterlikçe re'sen tanzim veya imzası tastik edilmiş bir mukavelenameye istinat ediyorsa merciden itirazın kaldırılmasını ve ihtar müddeti içinde paranın ödenmemesi sebebiyle kiralananın tahliyesini istiyebilir. (İİK md. 269/b) Davalı borçlu itirazında taraflar arasındaki kira akdini ve adi yazılı kira sözleşmesindeki imzasını inkar ettiğine göre uyuşmazlık yargılamayı gerektirdiğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yargılamaya devam edilerek işin esası hakkında karar verilmesi doğru değildir.Karar bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 19.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.