MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesiMahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Takibe konu edilen kira sözleşmesinin sahteliği ileri sürülerek yapılan itiraz nedeniyle açılan davada, yargılama sırasında, davalının imza ve yazı örneklerinin alınmasına karar verilerek, davalı vekiline, davalının yazı ve imza örneklerinin alınmak üzere hazır edilmesi için mehil verilmiştir. Davalı vekili tarafından davalının hazır edilememesi üzerine, mahkemece davalının kira sözleşmesindeki imzasını kabul etmiş sayıldığı gerekçesiyle itirazın iptaline ve kiralananın tahliyesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Yargılamada dayanılan bir belgenin sahteliğinin ileri sürülmesi halinde, sahtecilik iddiasının ne şekilde inceleneceği, HMK'nun 211. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre; Bir belgenin sahteliğinin iddia edilmesi durumunda, bu hususta karşı tarafın açıklamaları da dikkate alınarak, Hâkim, yazı veya imzayı inkâr eden tarafı isticvap ettikten sonra bir kanaat edinememişse, huzurda bu kişiye yazı yazdırıp imza attırmak suretiyle elde ettiği belge ve diğer delilleri değerlendirir. Hâkim, sahtelik konusunda başka bir incelemeye gerek duymadan karar verebilecek durumda ise gerekçesini açıkça belirtmek suretiyle, senedin sahteliği hakkında bir karar verir. İsticvap için mahkemeye davet edilen taraf, belirtilen günde hazır bulunmadığı takdirde, inkâr etmiş olduğu belgedeki yazı veya imzayı ikrar etmiş sayılır; bu husus kendisine çıkartılacak davetiyede ayrıca ihtar edilir. Maddenin (a) bendi hükmüne göre yaptığı incelemeye rağmen, hâkimde sahtelik konusunda kesin bir kanaat oluşmamışsa, bilirkişi incelemesine karar verir. Bilirkişi incelemesinden önce, mevcutsa, o tarafa ait olan karşılaştırma yapmaya elverişli yazı ve imzalar, ilgili yerlerden getirtilir. Bilirkişi, bu yazı ve imzalarla, o mahkemede elde edilen yazı ve imzaları esas alarak inceleme yapar. Bilirkişi, inceleme için gerekli görürse, kendi huzurunda tarafın yeniden yazı yazması veya imza atmasını mahkemeden talep edebilir. Ayrıca, HMK.'nun 171. maddesinde de; isticvap olunacak kimseye bizzat davetiye gönderileceği yazılıdır. İsticvap olunacak kişinin vekiline, müvekkilini hazır etmesi için mehil verilmesi vekilin müvekkilini hazır etmemesi, yahut edememesi durumunda, isticvap edilenin hazır olmadığından bahisle,isticvap edilen hususları kabul etmiş sayıldığı kabul edilemez. Somut olayda, kira sözleşmesinin sahteliği ileri sürüldüğünden, davalının istiktaba esas yazı ve imza örnekleri alınmak üzere duruşmada hazır bulunmasına karar verilmiş ise de, usulünce yazı ve imza örneklerinin alınacağından bahisle isticvap davetiyesi gönderilmeksizin, vekiline davalıyı duruşmada hazır bulundurması için süre verilmekle yetinilmiş, davalının duruşmada hazır edilememesi nedeniyle de, davalının kira sözleşmesindeki imzayı kabul etmiş sayıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalı vekiline müvekkilini hazır etmesi için mehil verilmesi, davalıya yazı ve imza örneklerinin alınmak üzere gönderilmesi gereken meşruhatlı isticvap davetiyesi yerine geçmeyeceğinden, davalının yazı ve imza örneklerinin alınacağı oturumda hazır bulunmadığından bahisle, kira sözleşmesini kabul etmiş sayılması Usul hükümlerine aykırıdır. Mahkemece, HMK.'nun 211. maddesi gereğince davalının ileri sürdüğü sahtelik iddiası incelenerek, neticesine göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 26/12/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.