Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 16636 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 12933 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : TahliyeMahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, akde aykırılık nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece, 27.10.2011 tarihli celsede tebligat gideri, sair gider ve tanıklık ücreti ile talimat masrafı olarak belirlenen gider avansının iki hafta içinde ikmal edilmesi için kesin süre verilmesine şeklinde ara karar ile davacıdan gider avansı talep edilmiş, davacının kesin süre içerisinde gider avansını yatırmaması nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir.Dava, 1086 sayılı HUMK döneminde 12.7.2011 tarihinde açılmıştır. Davanın açıldığı tarih itibariyle gider avansının alınmasına yönelik bir düzenleme mevcut değildir.1.10.2011 tarihinde yürülüğe giren 6100 sayılı HMK.nun 114/g maddesi gider avansını dava şartı olarak düzenlemiştir. Ancak 6100 sayılı HMK.nun 448.maddesinde bu Kanun hükümlerinin tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanacağının düzenlenmesi karşısında, Kanun açıkça bir istisna getirmediğine göre dava şartı olarak düzenlenen gider avansının alınması kuralının 1086 sayılı HUMK döneminde açılan derdest davalarda da uygulanması gerekecektir. Somut olaya gelince; 1086 sayılı HUMK döneminde 12.7.2011 tarihinde açılan davada 6100 sayılı HMK.nun yürürlüğe girdiği 1.10.2011 tarih itibariyle davanın ilk aşaması olan dilekçeler aşamasının tamamlandığı ve gider avansının iki hafta içinde ikmal edilmesi için kesin süre verilmesine ilişkin ara kararın verildiği 27.10.2011 tarihi itibariyle tahkikat aşamasına geçildiği anlaşılmıştır. Dairemizce benimsenen HGK'nun 12.12.2012 tarih ve 2012/9-1170 E., 2012/1172 K. sayılı kararından anlaşıldığı üzere HMK.nun 120. maddesi ve HMK Uygulama Yönetmeliği'nin 45.maddesindeki düzenlemelere göre tarifede sayılan gider avansının dava dilekçesi ile davanın açılması sırasında mahkeme veznesine yatırılması gereken gider olması sebebiyle, dilekçeler aşamasının tamamlanmış bulunması ve HMK.nun 448.maddesi karşısında dava dilekçesinde tanık deliline dayanmış olan davacı yönünden HMK.nun 120. maddesinin uygulanması mümkün değildir. Bu nedenle 1086 sayılı HUMK.nun yürürlükte olduğu 1.10.2011 tarihinden önceki dönemde açılan bu dava için yapılacak masraflar nedeniyle istenilecek giderlerin delil avansı kabul edilip hakim tarafından verilen kesin sürede gerekli masrafı yatırmayan tarafın belirtilen delile dayanma olanağı kalmayacağından HMK.nun 324. maddesi uygulanmak suretiyle sonuca gidilmesi gerekmektedir. Nitekim, mahkemece de 22.2.2012 tarihli celsede talep edilen avansın delil avansı olduğu kabul edilip, delil avansı verilen kesin sürede yatırılmadığından, bu avansa bağlı olarak gerçekleştirilmesi ve toplanması gereken delillerin toplanmasına yer olmadığına karar verilmişken, 5.4.2012 tarihli celsede verilen kesin sürede gider avansının yatırılmaması nedeniyle HMK.nun 115/2. maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 13.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.