Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kira alacağı, haksız fesihten kaynaklanan tazminat, elektrik ve su tüketim bedellerinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1- Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Davada dayanılan ve hükme esas alınan 27.04.2004 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşme ile devlet opera binası dahilindeki kantin yeri işletilmek üzere davalıya kiraya verilmiştir. Sözleşmenin 11.maddesinde, kiralanan yerde kullanılacak elektrik ve su giderlerinden kira dönemine isabet eden miktarın kira bedeli ile birlikte ödeneceği ve vadesinde ödenmeyen işletme bedeline 6183 sayılı yasanın 51.maddesinde belirtilen oranda gecikme zammı uygulanacağı kararlaştırılmıştır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda vadesinde ödenmeyen kira alacağına vade tarihinden dava tarihine kadar faiz tahakkuk ettirilmiş ise de hüküm altın alınan elektrik ve su tüketim bedelleri yönünden davacının faiz talebi karşılanmamıştır. Kural olarak bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu bu borcunu ifa edinceye kadar yasada veya TBK.’nun 120.maddesi hükmü saklı kalmak kaydı ile taraflar arasında ön görülmüşse sözleşmede belirtilen bir oranda temerrüt faizi ödemekle yükümlüdür. Bu durumda elektrik ve su tüketim bedelleri yönünden davadan önce davalıya keşide edilen ihtarnamelerin tebliğ tarihleri ve ihtarnamelerde tanınan ödeme süreleri nazara alınmak suretiyle davalının temerrüde düşüp düşmediği belirlenerek davacının talebi konusunda bir karar verilmesi gerekirken bu husus nazara alınmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 10/12/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.