Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1649 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 16817 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : İstanbul 8. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 01/10/2013NUMARASI : 2011/473-2013/550Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye ve itirazın iptali davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kira alacağının tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali, tahliye ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının müvekkilinin sahip olduğu taşınmazda kiracı olup, müvekkili ile davalı arasında 05/02/2000 başlangıç tarihli ve aylık 4.000,00 TL bedelli sözlü kira sözleşmesinin bulunduğunu,davalının kiralarını ödememesi sebebiyle müvekkili şirket tarafından kira alacaklarına ilişkin haciz ve tahliye istemini içeren ilamsız icra takibi yapıldığını, davalının itirazı nedeniyle takibinin durduğunu, davalının kira bedelini ödediğini gösterir bir belge sunmadığını belirterek itirazın iptaline, tahliyeye ve %40 'dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili ile davacı arasında iddia edilen şartlarla yapılmış bir sözleşmenin olmadığını, müvekkilinin davacı şirkete ait Taksim şubesinde 2000 yılından 2005 yılının 8.ayına kadar SSK'lı olarak görev yaptığını, primlerin davacı şirketçe ödendiğini, daha sonra müvekkilinin 01.09.2008 tarihinden itibaren aylık 1,000,00 TL kira bedeli üzerinden dava konusu yeri kiraladığını, kira bedeli karşılığında da davacı şirketin çalışanlarına ve misafirlerine çay, su ve benzeri ikramların yapılmasının kararlaştırıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, kesin mehile rağmen davacı tarafından defter ve belgelerin sunulmaması ve bilirkişi incelemesi yapılmadan alacağın tespitinin mümkün olmaması gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Davalı aylık kira bedeli 4.000,00 TL olan 05.02.2000 tarihli sözlü kira ilişkisini kabul etmemiştir. Taraflar arasında yazılı kira sözleşmesi bulunmaması ve davacının iddia ettiği kira sözleşmesine davalının karşı çıkması durumunda, kira sözleşmesinin başlangıç tarihi, süresi ve kira parasının miktarının davacı tarafından kanıtlanması gerekir. Davacı, kira ilişkisini kanıtladıktan sonra davalının da varsa ödeme savunmasını kanıtlaması gerekir. Davalı taraf açıkça muvafakat etmediğinden talep edilen yıllık kira miktarına göre kira ilişkisinin varlığının ve kira miktarının tanıkla kanıtlanması mümkün değildir. Ancak; davacı kiracılık ilişkisini yazılı belge ile kanıtlayamamış ise de, dava dilekçesinde her türlü yasal deliller demek sureti ile yemin deliline de dayandığının kabulü gerekir. Mahkemece, davacıya kira sözleşmesinin başlangıç tarihi, süresi ve kira miktarı konusunda davalıya yemin teklif etme hakkının bulunduğunun hatırlatılması, yemin teklif edilmesi halinde davalıya eda ettirilmesi, davacının yemin delili karşısında davalıya da aynı şekilde savunmasını kanıtlama imkanı tanınması, hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 17.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.