Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1633 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 10158 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Aile MahkemesiDAVA TÜRÜ : Eşya alacağıMahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı eşya alacağı davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, bir kısım ev eşyalarının aynen iadesi, mümkün değilse fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere değeri olan 8.000 TL'nin tahsiline ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile dava konusu edilen mutfak araç gereçleri ve TV sehpası dışında kalan eşyaların aynen iadesine, mümkün olmaması halinde bedeli olan 3.250 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesi üzerine hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, dava dilekçesinde, davalı ile 15.10.2010 tarihinde evlendiklerini, ancak aralarında çıkan sorunlar nedeniyle ayrı yaşadıklarını, kendisinin evlenmeden önce bütün eşyalarını aldığını ve evi tamamen düzdüğünü, davalının ise sadece özel eşyalarını getirdiğini, ancak davalının aralarındaki geçimsizlik nedeniyle son olarak kendisinin evde bulunmadığı bir sırada, eşyalarını evinden çıkarttığını, bir kısmını sattığını, bazılarını ise annesinin yanına götürdüğünü, bunun üzerine mahkeme aracılığı ile tespit yaptırıp davalı hakkında boşanma davası açtığını belirterek, dava konusu edilen eşyalarının aynen iadesini, mümkün değilse bedeli olan 8.000 TL'nin tahsilini talep etmiştir. Davalı, davanın haksız ve dayanaksız açıldığını, talep edilen eşyaların neye dayanılarak istendiğinin belli olmadığını, davacının söz konusu eşyaların önceden var olduğunu ve kendisinde bulunduğunu kanıtlamasının gerektiğini, bu eşyalardan bir kısmını davacının götürdüğünü, bir kısmını ise kendisinin sattığını, bu bağlamda yatak odası, buzdolabı ve üç adet kanepeyi sattığını, bir kısmının da davacı tarafından annesine satıldığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. 4721 sayılı TMK.nun 202. maddesine göre, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin uygulanması asıldır. Aynı yasanın 218 ve devamı maddeleri gereğince, edinilmiş mallara katılma rejimi, edinilmiş mallar ile eşlerden her birinin kişisel mallarını kapsar. Belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimse, iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyen mallar onların paylı mülkiyetinde sayılır. Bir eşin bütün malları aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal kabul edilir. Her eş yasal sınırlar içinde kişisel malları ile edinilmiş mallarını yönetme, bunlardan yararlanma ve bunlar üzerinde tasarrufta bulunma hakkına sahiptir. Dava konusu olayda, taraflar 15.10.2010 tarihinde evlenmişlerdir. Davacı dava konusu edilen ev eşyalarını evlilik birliği öncesinde kendisinin aldığını, ancak evlilik birliği içinde davalı tarafından götürüldüğünü ya da satıldığını iddia ederek söz konusu malların aynen iadesini, mümkün değilse bedelinin tahsilini istemiştir. Bu iddiasına dayanak olarak bir kısım faturalar sunmuş ise de, fatura tek başına mülkiyeti göstermeyeceği gibi, bu faturaların bir kısmı evlilik öncesine, bir kısmı da evlilik sonrasına aittir. Davacının talebi üzerine ...Aile Mahkemesi'nin 2011 / 40 Değişik İş sayılı dosyasında yapılan tespitte de, tarafların ortak konutunda bulunan dava konusu edilen eşyalardan mevcut olanlar ve olmayanlar saptanmıştır. Duruşmada dinlenen tanıklar ise, eşyaların kime ait olduğundan çok, davalı tarafından evden götürüldüğüne ilişkin beyanda bulunmuşlardır. Bu durumda, mahkemece davacı tarafından evlilik öncesinde alınan ve kişisel eşya sayılan mallar belirlenerek, bu eşyalar yönünden davanın kabulüne, bunun dışında kalan eşyaların evlilik birliği içinde alınıp edinilmiş mal olarak tarafların paylı mülkiyetinde bulunan eşyalar olduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir Kabul şekline göre de; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 12. maddesi gereğince Tarife'nin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımın konusu para veya para ile değerlendirilebiliyorsa vekalet ücreti Tarife'nin üçüncü kısmına göre nispi olarak belirlenir. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile mutfak araç gereçleri ve TV sehpası yönünden istemin reddine karar verildiğine göre, ret edilen kısım yönünden kendisini davada vekille temsil ettiren davalı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin yukarıda açıklanan 12. maddesi gereğince vekalet ücreti takdiri gerekirken vekalet ücretine hükmedilmemesi de usul ve yasaya aykırıdır. Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır. SONUÇ:Davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün yukarıda (2) No'lu bentte yazılı nedenlerle 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 05.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.