Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1625 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 5090 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : İtirazın iptaliMahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kira alacağının ve hasar bedelinin tahsiline yönelik başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kiracı yönünden kısmen kabulü ile 835,00.TL kira alacağı üzerinden itirazın iptaline, tazminata yönelik talebin reddine, kefil hakkındaki talebin tümden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı vekilinin hasar tazminatına yönelik temyiz itirazlarına gelince; Davacı dava dilekçesinde; Taraflar arasında 01/04/2011 başlangıç tarihli bir yıllık kira sözleşmesi düzenlendiğini, davalı ...'ın kira sözleşmesini feshettiğini, Şubat, Mart 2014 ayları kira bedeli ödenmediğinden davalılar hakkında icra takibi başlatıldığını, 1.700.TL kira alacağı ve kira sözleşmesine uygun sıfır daire kiraya verilip sıfır daire teslim şartı sözleşmede yazılı bulunduğundan 2.000,00.TL hasar bedeli olmak üzere 3.700,00.TL talep edildiğini, davalıların borcun tamamına itirazda bulunduklarını, borçlularının itirazının iptaline, icranın devamına, %20 icra inkar tazminatı ödenmesine karar verilmesini istemiştir. Davalılar vekili TBK 335.maddesi uyarınca hasar bedelinin istenemeyeceğini, 01.03.2014 tarihinde taşınmazı tahliye ettiklerini, depozitonun Şubat ayı kirasından mahsup edildiğini, kira borcunun bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davalının takas mahsup talebi dikkate alınarak depozito kira lacağından düşülerek 835,00.TL kira alacağı üzerinden itirazın iptaline, tazminata yönelik talebin TBK 335 maddesi uyarınca yazılı bildirim yapılmadığından reddine, davalı kefil ... hakkındaki davanın tümden reddine karar verilmiştir.Taraflar arasında imzalanan 01.04.2011 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesinin varlığı hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin özel şartlar 22. maddesinde; Kiracının taşınmazı aldığı haliyle teslim edeceği, dairenin sıfır daire olarak teslim edildiği düzenlenmiştir. Davacı 04.04.2014 tarihinde başlattığı icra takibi ile Şubat, Mart 2014 ayları kira bedeli 1.700.TL ve 2.000,00.TL hasar bedeli olmak üzere 3.700,00.TL nin tahsilini istemiştir.6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu kiralanın gözden geçirilmesi ve kiracıya bildirme başlıklı 335. maddesinde; "Kiraya veren, geri verme sırasında kiralananın durumunu gözden geçirmek ve kiracının sorumlu olduğu eksiklikleri ve ayıpları ona hemen yazılı olarak bildirmek zorundadır. Bu bildirim yapılmazsa, kiracı her türlü sorumluluktan kurtulur. Ancak, teslim alma sırasında olağan incelemeyle belirlenemeyecek olan eksikliklerin ve ayıpların varlığı hâlinde, kiracının sorumluluğu devam eder. Kiraya veren, bu tür eksiklikleri ve ayıpları belirlediğinde, kiracıya hemen yazılı olarak bildirmek zorundadır." şeklinde düzenleme bulunmaktadır.Davaya konu taşınmazın tahliye edildiğina dair tutunak bulunmamaktadır. Davacı dava dilekçesinde tahliye tarihi belirtmemiş, davalı taraf taşınmazın 01.03.2014 tarihinde tahliye edildiğini savunmuştur. Davalı kiracı 04.03.2014 tarihli ihtarname ile davaya konu taşınmazı 01.03.2014 itibarıyla feshettiğini, anahtarı emlakçıya teslim ettiğini bildirmiştir. Mahkemece davacı kiraya veren tarafından davalıya yazılı bildirim yapılmadığı gerekçesiyle hasar tazminatı talebi reddedilmiş ise de, davacı kiraya veren tarafından başlatılan 04.04.2014 tarihli takip TBK 335.maddesinde düzenlenen yazılı bildirim yerine geçer. Bu durumda mahkemece sözleşme hükümleri uyarınca davacının talep edebileceği hasar bedeli incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde tazminat talebinin reddine karar verilmesi doğru değildir.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda 2 nolu bentte yazılı nedenle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 03.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.