Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1619 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 8054 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : İtirazın iptaliMahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davalı - davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava kiralananın hor kullanılmasından kaynaklanan tazminatın tahsili amacı ile başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş hüküm davalı ve davacı vekili tarafından tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına toplanan delillere; delillerin mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına göre davalının ve davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Davalının temyiz itirazına gelince; davacı vekili dava dilekçesi ile davalıya kiralanan taşınmazın hor kullanım sonucu hasarlı bir şekilde teslim edildiğini, kiralananda yapılan keşif sonucu alınan tespit raporlarından 13/7/2011 tarihli inşaat bilirkişisi ... tarafından verilen bilirkişi raporunda verilen hasarın 18170 TL 8/7/2011 tarihli elektrik bilirkişisi ... raporunda ise 5942 TL değerinde olduğu, bu hasar bedelinin tahsili amacı ile başlatılan icra takibine haksız itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptalini istemiştir. Davalı savunmasında tespitin yokluklarında yapıldığını ve raporlara itiraz ettiklerini ve kiralananın 4 duvar olarak kiralandığını ve dershane haline getirildiğini, kiralanana yapılan iç bölmelerin davalı tarafından yıkıldığını kendi yaptıkları imalatların söküp götürüldüğünü ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. BK.nın 266. maddesine göre; Kiracı, kiralananı ne halde tesellüm etmiş ise, sözleşmenin sona ermesinde, o halde ve mahalli adete tevfikan geri vermekle mükelleftir. Ne var ki BK.nın 266/2 maddesi gereğince kiracı, kira sözleşmesine uygun kullanım neticesinde kiralananda meydana gelen eskilik yahut değişiklikten sorumlu değildir. Taraflar arasındaki sözleşmede, kiracının normal kullanımdan doğan eskime ve değişmelerden de sorumlu olacağına dair bir hüküm bulunmamaktadır. Somut olayımıza gelince, davacı hor kullanım tazminatı istemektedir. Davalı ise, kiralanana iç bölmeler yaparak dershane haline getirdiklerini, kendi yaptıkları bölmelere yapılan kapı ve pencerelerin ve bir kısım elektrik malzemelerinin sökülerek götürüldüğünü sonrasında ise yapılan bölmelerin davacı tarafından yıkıldığını ileri sürülerek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece dosya üzerinden hukukçu bilirkişi incelemesi yaptırılmış, ayrıca tespit raporundaki elektrikçi ve inşaat bilirkişilerinden ek rapor alınarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Öncelikle davalının yokluğunda yapılan keşif sonucu alınan tespit raporundaki verilerin bir başka bilirkişi tarafından yerinde keşif yapılarak denetlenmesi gerekir. Bunun haricinde davalı tarafından yaptırıldığı iddia edilen bölmelerin yıkıldığı iddia edildiğine göre, bu bölmelerin davacı tarafından benimsenip benimsenmediği yerinde denetlenmesi gerekir. O halde mahkemece yapılması gereken iş, yukarıdaki ilkeler doğrultusunda, öncelikle, kiralananın yerinde tespit bilirkişilerden farklı, konusunda uzman bilirkişiler tarafından keşif yapılarak davalı tarafından yaptırıldığı iddia edilen bölmelerin davalı tarafından benimsenip benimsenmediği tespit raporları tanık ifadeleri ve dosya içerisindeki kiralanana ilişkin fotoğraflar da değerlendirilerek belirlenmelidir. Yapılan imalatların davacı tarafından benimsendiği kanaatine varılırsa, bu delil tespit raporunda varlığı belirtilen hasar kalemlerinden her birinin hor kullanım sonucunda mı yoksa normal kullanımdan dolayı mı oluştuğunun ayrı ayrı belirlenmesi, normal kullanımdan kaynaklanan hasarlar var ise, Borçlar Kanunu'nun 266/2. maddesi uyarınca ve tersini öngören bir sözleşme hükmünün de bulunmaması karşısında, kiracının bunlardan dolayı tazminat sorumluluğu bulunmadığının gözden kaçırılmaması, hor kullanmadan ileri geldiği saptanan hasarların dayanakları gösterilmiş ve denetime elverişli şekilde bilirkişi görüşünün alınması ve ortaya çıkacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesidir. 3-Davacının temyiz itirazlarına gelince; Mahkemenin kabulüne göre boya badana bedeli ile elektrik tesisatındaki hasarların normal kullanımdan kaynaklandığı kanaati ile bu kalemlerin reddine karar verilmiştir. Yukarda açıklanan bozma nedeni doğrultusunda yapılan inceleme sonucunda duvar ve bölmelerin davacı tarafından yıkılmayıp benimsendiği tespit edildiği takdirde sökülen elektrik tesisatının ve kapı pencere ve elektrik tesisatının sökülmesi sonucunda duvarlarda hasar meydana geleceğinden buraların tamiratları yapıldıktan sonra tekrar boyanması hor kullanım kapsamında değerlendirilmesi gerekirken bu hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.SONUÇ: Yukarıda 2 ve 3. bentlerde açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 03/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.