MAHKEMESİ : Trabzon Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 09/02/2012NUMARASI : 2009/155-2012/22Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, araç kira sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir: Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili, dava dilekçesinde, davalı ile 31.12.2008 tarihli araç kira sözleşmesi yaptıklarını, davalının 12.6.2009 tarihli müvekkile gönderilen yazıda kiralanan 14 araçtan 11 adet arcın 15.6.2009 tarihinden itibaren çalıştırılmayacağının bildirildiğini, davalının sözleşmeye açıkça aykırı davrandığını, BK.nun 96 ve 106-107. maddeleri açıkça aykırı davranan davalının müvekkilinin zararına sebebiyet verdiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000 TL nin tahsilini istemiştir. Davalı vekili ise, araç kiralama sözleşmesinin 31.12.2008 tarihinde yapılıp, süresinin bir yıl olduğunu, sözleşmenin 3. maddesinde araçların ücretlerinin karara bağlandığını, araçların her gün çalıştırma zorunluluğunun bulunmadığını, 11 aracın teslim alınması için ihtarda bulunduklarını, şirketin büyük hissesinin kamu kurumu olan Trabzon Belediyesi'ne ait bulunduğunu, şirketin zararına olan bu sözleşmenin sürdürülmesinin kamu zararı doğran işleme dönüşeceğini, şu anda verilen ücretin 1/3 fiyatına araç kiralanmasının mümkün olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.Hükme esas alınan 31.12.2008 düzenleme tarihli ve 1.1.2009 başlangıç tarihli ve 31.12.2009 bitiş tarihli bir yıl süreli sözleşme konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin özel şartlarının 1. maddesinde "İşveren olarak işveren yetkililerinin talimatları doğrultusunda çalışacak olan şoförleri ile 14 adet araç (11 adet otomobil, 2 kamyonet ve 1 adet minibüs), Trabzon Belediyesi'nin ilgili müdürlüklerinin emirleri doğrultusunda personel ve malzeme nakil hizmetleri işlerini eksiksiz olarak yerine getirecektir." 2. maddesinde "Yüklenici firmanın istihdam edeceği kişiler işveren yetkilisi tarafından gösterilen yerler doğrultusunda yukarıda belertilen işi 01/01/2009 tarihinden 31/12/2009 tarihine kadar olmak üzere bir yıl süre ile yapacaktır." 3. Maddesinde "Çalıştırılacak olan 11 adet otomobil ve şoförler için, fiili çalışma günü üzerinden günlük KDV hariç 95,00.-(doksanbeş) TL, 2 adet kamyonet, minibüs ve şoförleri için, fiili çalışma günü üzerinden günlük KDV hariç 100.00 TL ödeme yapılacaktır. Söz konusu iş ile ilgili olarak gerek görüldüğünde avans ödemesi yapılabilir. Ayrıca her türlü SSK,.vergi ve diğer gider ve masraflar yükleniciye aittir.” hükmüne yer verilmiştır. Davalı kiracı 12.6.2009 tarih ve 2009/452 sayılı yazı ihtarı ile kira sözleşmesine konu 14 araçtan 11 aracın 15.6.2009 tarihinden itibaren çalıştırılmayacağını ihtar etmiştir. Bu durumda, 11 araçla ilğili kira sözleşmesinin 12.6.2009 tarihli yazının tebliği ile sözleşmenin haksız olarak fesih edildiğinin kabulü gerekir. Kural olarak, kiracı kiralananı haklı ve kabul edilebilir bir sebep olmaksızın akit süresi içinde tek taraflı olarak feshetmesi halinde sürenin sonuna kadar geçecek süre için kira parasını kiralayana ödemekle yükümlüdür. Ancak kiralayan da bu süre içerisinde her halükarda kira parasının ödeneceği gerekçesiyle kiralananı kiraya vermekten kaçınmamalı, aynı koşullarla kiralananın kiraya verilebilmesi için beklenen çabayı göstermeli, böylece kiracı borçlunun zararının artmamasına neden olmalıdır. (BK.nun 98/2. maddesi delaletiyle 44.madde) Hal böyle olunca, mahkemece yapılacak iş 12.6.2011 tarihinden itibaren taraflar arasındaki kira sözleşmesindeki koşullar ve bedelle 11 adet aracın ne kadar süre içerisinde kiraya verilebileceği makul sürenin, uzman bilirkişi kurulundan denetimine elverişli bir raporla saptanmalı, bu yolla saptanacak süre ile sınırlı olmak üzere ve davacının talebi de gözetilerek kira bedeline hükmedilmelidir. Bu yön gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 17.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.