Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1493 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 4944 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Kira bedelinin tenzili, maddi ve manevi tazminat, izin talebiMahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira bedelinin tenzili, maddi ve manevi tazminat, izin talebi davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kira bedelinin tenzili,maddi ve manevi tazminat ile mevzuatın ve ... Belediye Başkanlığının izin verdiği yasal sınırlar dahilinde yapılacak pergole ile ilgili salt Belediye işlemlerinin takip edilebilmesi kapsamında davacıya yetki verilmesi istemlerine ilişkindir. Mahkemece, kira bedelinin tenzili talebinin reddine, maddi ve manevi tazminat talebinin reddine, Belediye işlemlerinin takip edilebilmesi kapsamında davacıya yetki verilmesi isteminin derdestlik nedeniyle reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Davacı vekilinin Belediye işlemlerinin takip edilebilmesi kapsamında davacıya yetki verilmesi isteminin reddine ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince: Davacı vekili, dava dilekçesinde, taraflar arasında 24.11.2009 tarihli ve 10 yıl süreli kira sözleşmesi düzenlendiğini, kira sözleşmesinin hususi şartlar bölümünün 8. maddesinde, “...taraflar, mecurun etrafındaki arsa sınırından dükkana kadar olan çekme mesafelerini oluşturan bahçeye beton döküp dükkan seviyesine kadar yükseltmesine ve bu kısmın üzerine pergole yapılması hususunda mutabakata vardıklarını...”, ancak yapılan pergole için belediyeden ruhsat alınması gerektiğini, ruhsat başvurularının Belediye Başkanlığınca "kira sözleşmesinin 8. maddesindeki izin ve yazının yeterli olmadığını, bu konudaki muvafakat namenin tüm bağımsız bölümlerin sahibi olan davalıların noterden düzenleme şeklinde yapması gerektiği gerekçesi ile" reddedildiğini, davacının belediye nezdinde yaptığı taleplerinin her defasında noterden tanzim edilmiş ayrı bir muvafakat istemi nedeni ile reddedilmesinden dolayı davacının defalarca davalılara başvurup noterden muvafakat istediğini ancak davalıların muvafakat vermemesi nedeniyle belediyece pergolenin yıkıldığını belirterek mevzuatın ve Didim Belediye Başkanlığının izin verdiği yasal sınırlar dahilinde yapılacak pergole ile ilgili salt Belediye işlemlerinin takip edilebilmesi kapsamında davacıya yetki verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, derdestlik itirazında bulunarak davanın reddini savunmuş, mahkemece derdestlik itirazı kabul edilerek davacının izin talebinin reddine karar verilmiştir.Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK'da “Derdestlik” yani davanın görülmekte olması, 6100 sayılı HMK'nın 114/I-ı. maddesinde dava şartı olarak düzenlenmiştir. Dava şartı olan derdestlik nedeni ile davanın reddi için iki davanın taraflarının, konusunun ve dava sebeplerinin aynı olması gerekir. Somut olayda; Davacı vekili iş bu davada mevzuatın ve Didim Belediye Başkanlığının izin verdiği yasal sınırlar dahilinde yapılacak pergole ile ilgili salt Belediye işlemlerinin takip edilebilmesi kapsamında davacıya yetki verilmesini talep etmiştir. Davalı tarafça derdestlik itirazına konu edilen dava ise “... Sulh Hukuk Mahkemesinde açılan sözleşmede pergole yapımı için davacıya izin verildiğinin tespiti davasıdır”. Temyize konu iş bu dava mahkemeden izin talebi davası, derdestlik itirazına konu dava ise tespit davasıdır. Bu iki davanın aynı dava olduğundan sözedilemez. Tespit davası, mahkemeden izin talebi davası için derdestlik itirazına konu olamaz. Bu nedenle mahkemece, davanın esasına girilerek esas hakkında bir karar verilmesi gerekirken derdestlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ;Yukarıda 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün mahkemeden izin talebi davası yönünden BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 01/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.