Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1486 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 11460 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Kira bedelinin iadesiMahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira bedelinin iadesi davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davacı ve davalı tarafından süresi içinde istenilmekle gün tayin edilerek taraflara gönderilen davetiyelerin tebliğ edilmesi üzerine belli günde davacı vekili Av. ... ve davalı vekili Av. ... geldiler. Hazır bulunanların sözlü beyanları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kira bedelinin istirdadına ilişkindir.Mahkemece davanın husumetten reddine karar verilmiş hüküm davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Hükme esas alınan 03.11.2006 başlangıç tarihli ve 10 yıl süreli 4 adet parsele ilişkin taşınmaz kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşme kiraya veren olarak Defterdarlık Milli Emlak Müdürlüğü, kiracı olarak da davacı şirket arasında imzalanmıştır. Dava ... aleyhine açılmıştır.Ancak davaya cevap ... adına Maliye Bakanlığı (...) hazine vekili tarafından verilmekle husumetin Maliye Bakanlığı adına yöneltildiğini kabul etmiştir. Bu durumda hasımda değil temsilcide yanılma olduğunun ve Hazine vekilinin duruşmalara katılmakla temsilcide yanılmanın da giderildiği ve böylece davanın Maliye Hazinesi adına açıldığının kabulü gerekir Öte yandan HMK.'nın 124. maddesinde "Bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür. Bu konuda Kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır. Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir. Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hâkim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder." hükmü yer almaktadır. Bu maddenin gerekçesinde de vurgulandığı üzere, taraf değişikliğini mutlak olarak davalının rızasına bağlamak yargılama ilişkisini katı bir forma bağlayacaktır ki, bu da yargılamaya hakim olan ilkelerden "usul ekonomisi ilkesi" (HMK. madde 30) ile bağdaşmaz.Bu nedenle yukarıda açıklanan nedenlerle işin esasının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde davanın husumetten reddi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin temyiz incelemesinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, Yargıtay duruşması için kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına takdir olunan 1.350.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine keza Yargıtay duruşması için kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına takdir olunan 1.350.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz eden davacıya iadesine, 01/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.