Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1477 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 18724 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Ortaklığın giderilmesiMahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ortaklığın giderilmesi davasına dair karar, davalı ve davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, bir adet taşınmazda paydaşlığın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece taşınmazın satılarak paydaşlığın giderilmesine karar verilmiş, hüküm her iki taraf vekillerince temyiz edilmiştir.Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç vs gibi bütünleyici parça (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar (ortaklar) ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesinde bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etme ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.Davaya konu taşınmaz üzerinde, bodrum ve giriş katından müteşekkil alışveriş merkezinin bulunduğu, yapılan keşif neticesinde düzenlenen bilirkişi raporundan anlaşılmaktadır. Bilirkişiler de bu sebeple taşınmaz üzerindeki bina değerini ve arsa değerini ayrı ayrı belirlemişler. Ancak, yukarıda açıklanan hususlara dayalı oran kurmak suretiyle, muhdesata isabet eden satış bedeli oranını hesap etmemişlerdir. Davacı vekili, bu rapora 7.6.2012 havale tarihli dilekçe ile muhdesatın kendilerine ait olduğundan bahisle itirazlarını bildirmiş, davalı hazine vekili ise taşınmaza verilen değerin düşük belirlendiğini belirterek itiraz etmiş, muhdesatın aidiyetine ilişkin bir itiraz da bulunmamıştır.Bu durumda mahkemece, taşınmaz üzerindeki alışveriş merkezine ait binanın davacıya ait olup olmadığının, davalı taraftan sorularak, binanın mülkiyeti ihtilaflı olmadığı takdirde yukarıdaki esaslara uygun bilirkişi raporu alınarak, kurulacak oran doğrultusunda satış bedelinin dağıtılmasına karar verilmesi, ayrıca Harçlar Yasası gereği satış bedeli üzerinden alınacak harçtan Hazinenin muaf tutulması gerekirken, bu yönler üzerinde durulmadan, yazılı şekilde hüküm verilmesi doğru değildir.Hüküm bu nedenle her iki taraf yararına bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz eden davacıya iadesine, 31.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.