Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1476 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 12023 - Esas Yıl 2010
MAHKEMESİ :Gaziosmanpaşa 2.Sulh Hukuk MahkemesiESAS NO :2009-1354KARAR NO :2010-1268KARAR TARİHİ :23.6.2010Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı paydaşlığın giderilmesi davasına dair karar davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava bir adet taşınmazın ortaklığının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece taşınmazın satılarak ortaklığın giderilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç vs gibi bütünleyici parça (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar (ortaklar) ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesinde bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etme ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.Olayımızda; satışına karar verilen 2929 ada 1 No’lu parsel üzerinde bodrum,zemin ve bir normal kattan oluşan muhtesat niteliğinde bina olduğu keşfen tespit edilmiştir. Taşınmazın tapu kaydının muhtesat bilgileri bölümünde, parsel üzerindeki evin O.’e ait olduğu belirtilmiştir. Tapu kaydındaki bu açıklama tarafları bağlayacağından mahkemece yukarıda açıklanan ilke ve esaslar doğrultusunda arazi ile muhtesat değerleri arasında oran kurularak satış sonunda elde edilecek paranın bu oran doğrultusunda dağıtılmasına karar verilmesi gerekirken bu husus göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 16.2.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.