MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesi-Alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye ve alacak davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, temerrüt nedeniyle kiralananın tahliyesi ve kira alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, tahliye istemi yönünden davanın kabulüne, davalının dava konusu sera ve açık arazi niteliğindeki taşınmazdan tahliyesine, kira alacağı yönünden davanın kısmen kabulüne, 500,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının dava konusu 30 parseldeki sera ve açık arazi vasfındaki taşınmazda müvekkilinin kiracısı olarak bulunduğunu, davalının kiralama konusu arazi üzerindeki bitki ve ağaçların söküm zamanı geldiği halde halen serayı ve taşınmazın diğer kısımlarını tahliye etmediğini, ayrıca 10.02.2014 tarihinden geriye dönük toplam 48.838,00 TL kira bedelini de ödemediğini, bu hususta davalıya ihtar gönderildiğini ileri sürerek davalı kiracının kiralanandan tahliyesine ve kira alacağının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde, ağaçların söküm zamanının gelmesinin tahliyeyi sağlamayacağını, nitekim dava konusu taşınmazın müvekkili tarafından 10 yıl süreyle kiralandığını, yine kira sözleşmesinde kira bedelinin ağaç sökümünde kiraya verene ödeneceği, kiracının rızası olmadan bu ağaçların sökülemeyeceği ve kira süresinin ağaçların sökümüne kadar devam edeceğinin kararlaştırıldığını, buna göre müvekkilinin dava konusu arazi üzerindeki ağaçları henüz sökmediğinden temerrüde düşmediğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur. Ziraat mühendisi eşliğinde yapılan keşif neticesinde bilirkişi raporunda; taşınmaz üzerinde 8-9 yaşlarında hurma, palmiye, mazı, mavi servi bitkilerinin olduğu, teknik bakım yapılmadığından bitkilerin birbirine girdiği, ancak bitkilerin hayatiyetlerini devam ettirdiği, bu bitkilerin özelliği itibariyle 1 yaşından itibaren sökülmelerinin mümkün olduğu, hatta bitkilerin yaşlandıkça sökülmesinin güçleşeceğinin tespit edildiği bildirilmiştir. Bunun üzerine mahkemece, taraflar arasındaki sözleşmede kararlaştırıldığı üzere, ağaç sökümünün keşif tarihi itibariyle gerçekleşmediği ve bu nedenle açık araziye ilişkin kira parasının ödeme zamanının henüz gelmediği, ancak sera kısmı için sözleşmede peşin olarak ödeme yapılacağının kararlaştırıldığı ve yine sözleşmede peşin olarak yalnızca 2.500 TL'nin ödendiğinin belirtildiği, oysaki sera kısmı için iki yıllık kira bedelinin toplamda 3.000 TL olduğu nazara alındığında, sera kısmı için ödenen kira parasının 500 TL eksik ödendiği, davalıya gönderilen ihtarname ile 60 günlük süre verildiği, buna rağmen borcun ödendiğine ilişkin davalı tarafından dosyaya bir delil ibraz edilmediği, bu durumda temerrüt şartlarının oluştuğu gerekçesiyle tahliye talebi yönünden davanın kabulüne, davalının kiralanandan tahliyesine, kira alacağı yönünden davanın kısmen kabulüne, 500 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin ise reddine karar verilmiştir. Taraflar arasında 01.03.2005 başlangıç tarihli yazılı kira sözleşmesi konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmede kiralananın niteliği 1sera ve açık arazi” olarak belirlenmiş olup, sera kısmının kira süresinin 2 yıl, açık arazi kısmının süresinin ise 10 yıl olduğu, sera kısmının kirasının peşin, açık arazi kısmının kirasının ise ağaç sökümünde ödeneceği kararlaştırılmıştır. Bilirkişi raporunda ağaçların söküm zamanının geldiği, yılın her mevsiminde ve keşif tarihi itibari ile de söküm yapılabileceği tespit edildiğine göre alacak muaccel hale gelmiştir. Bu durumda alacağın muaccel hale geldiği kabul edilerek buna göre değerlendirme yapılması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Hükmün bu nedenle bozulması gerekir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 29.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.