Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1443 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 18260 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : TahliyeMahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davacılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, iş yeri ihtiyacı sebebiyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz olunmuştur. 6570 Sayılı Kanunun 7/b-c-ç maddeleri uyarınca açılacak davalarda dava hakkı kiraya verene aittir. Davalı davacının kiralayan sıfatına karşı çıkarsa bunu davacının ispat etmesi gerekir. Kiralayanın dava hakkı mutlak olup malik olma şartı yoktur. Kiralayan durumunda olmayan malikin de bu davaları açabileceği içtihaden kabul edilmiştir. Ancak kiralanan paylı mülkiyete konu ise pay ve paydaş çoğunluğunun sağlanması elbirliği mülkiyetine konu teşkil ediyorsa tüm iştirakçilerin katılmalarının temini gerekir. Bu koşullar birlikte dava açma şeklinde gerçekleşebileceği gibi bir ortak tarafından acılan davada sonradan duruşmada ortakların davaya muvafakat beyanlarının alınması veya buna ilişkin imzaları noterce tastikli belgenin ibrazı veya müşterek avukata vekaletname verme suretiyle de sağlanır. Elbirliği mülkiyeti olan durumda bu temin edilmezse Türk Medeni Kanun'unun 640. maddeleri uyarınca tapu maliki murisin terekesine temsilci atanarak temsilci huzuriyle dava yürütülür. Dava hakkına ilişkin bu hususun re'sen gözönunde tutulması icabeder. 6570 Sayılı Yasanın 7/b ve c maddesi kimlerin ihtiyacı için tahliye davası açılabileceğini sınırlı olarak saymıştır. Buna göre kiralayan veya kiralayan durumunda olmayan malik kendisinin, eşinin ve çocuklarının konut veya işyeri ihtiyacı için dava açabilir. Bunların dışındaki bir kimsenin ihtiyacı için dava acma imkanı yoktur. Olayımıza gelince; Davada dayanılan ve hükme esas alınan 1.9.2006 başlangıç tarihli bir yıl süreli yazılı kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmeyi kiraya veren sıfatıyla davacı ... imzalamıştır. Davacı dava dilekçesinde oğlu ...'in halen işsiz olup, işyeri ihtiyacı bulunduğunu ve kiralananda ticaret yapacağını belirterek davalınının tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir. Dosyaya sunulan mirasçılık belgesinden davacının yargılama sırasında 20.11.2011 tarihinde öldüğü anlaşılmıştır. Dava dilekçesinde ihtiyaçlının kiraya verenin oğlu ... olduğunun açıklanması ve ihtiyaçlı ...'in kiraya verenin oğlu olup hayatta bulunduğunun anlaşılmasına göre yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda yargılamaya devam edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davacının kiralayan olduğu ve ölümü ile ihtiyacın ortadan kalktığından sözedilerek yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 31.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.