MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Tahliye, alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye ve alacak davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, iki haklı ihtar nedeni ile kiralananın tahliyesi ve ödenmeyen kira alacağının tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.1- Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına göre, davalının alacağa yönelik temyiz itirazları yerinde değildir.2- Davalının tahliyeye ilişkin temyiz itirazlarına gelinece;6570 Sayılı Yasanın 7/e maddesi uyarınca iki haklı ihtar nedeniyle açılacak tahliye davasının yerleşik içtihatlar uyarınca kira sözleşmesinin bitiminden itibaren bir ay içerisinde açılması zorunludur.İki haklı ihtar nedeniyle açılan davada tahliyeye karar verilebilmesi için kiracının bir kira yılı içerisinde iki haklı ihtara sebebiyet vermiş olması gerekir. İhtar tebliğinden sonra yapılan ödemeler iki haklı ihtarın oluşmasına engel teşkil etmez. Süresiz sözleşmelerde ve kira parasının yıllık ödenmesi gereken hallerde ve bir yıldan kısa süreli sözleşmelerde iki haklı ihtar oluşmaz.Kira sözleşmesinde muacceliyet koşulunun bulunması halinde muaccel (istenebilir) hale gelen kiranın tek ihtarla istenmesi gerektiğinden, bu kira parasının bölünüp değişik ihtarlarla istenerek iki haklı ihtara konu yapılması mümkün değildir.Olayımıza gelince; Davalı duruşmadaki beyanında davacının dayandığı ve hükme esas alınan 03.05.2000 başlangıç tarihli ve süresiz kira sözleşmesi altındaki imzanın kendisine ait olmadığını beyan etmiş ise de, taraflar arasındaki aynı mahkemenin 2011/943 E sayılı davasında 6.3.2012 tarihli celsede davalı alınan imzalı beyanıyla sözleşme altındaki imzanın kendisine ait olduğunu kabul ettiğinden, bu sözleşme geçerli olup tarafları bağlar. Sözleşmede kiracının kiralanan yerde mal sahibi ile problemi olmadığı müddetçe kalmasında hiçbir mani olmadığı şeklinde bir düzenlemeye yer verilmiş olduğundan, kira sözleşmesinin belirsiz süreli olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda yukarıda açıklanan ilkeye göre süresiz sözleşme nedeniyle davada iki haklı ihtarın koşulları oluşmadığından, mahkemece tahliye istemi yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda 1 nolu bentte yazılı nedenlerle alacağa ilişkin hüküm kısmının ONANMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle tahliyeye ilişkin hükmün BOZULMASINA ve onanan kısım için aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenden alınmasına, 31.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.