Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1405 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 224 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Ortaklığın giderilmesiMahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ortaklığın giderilmesi davasına dair karar, bir kısım davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, iki adet taşınmazda ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiş, hüküm bir kısım davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre temyiz eden davalıların dava konusu 60 ada 189 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Dava konusu 60 ada 190 parsel sayılı taşınmaza ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç vs gibi bütünleyici parça (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar (ortaklar) ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesinde bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etme ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.Olayımıza gelince; dava konusu 106 ada 14 parsel sayılı taşınmazın beyanlar hanesinde krokisinde (A) ile gösterilen 2 katlı kargir ev ... ‘a,(B) ile gösterilen 2 katlı kargir bina ...’a,(C) ile gösterilen tek katlı ev ... ‘a,(D) ile gösterilen bina ...’a ait olduğu kayıtlıdır.Hükme esas alınan bilirkişi raporunda (D) harfi ile gösterilen evin ...’a ait olduğunun belirtilmesi ve yine taşınmaz üzerinde bulunan ancak aidiyeti hususunda tapu kaydında şerh olmayan ve taraflar arasında ittifak bulunmayan garaj ve samanlık gibi yapıların davacılara ait olduğunun belirtilmesi hatalı olduğu gibi, bu yapıların bir kısmı dava konusu parsel üzerinde de bulunmamaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya yeterli olmadığı gibi, bilirkişi raporunun hükme esas alındığı belirtilmesine ve hükümde bilirkişi raporuna atıf yapılmasına rağmen satıştan elde edilecek gelirin tapu kayıtlarındaki hisselerine göre mirasçılar arasında paylaştırılmasına karar verilerek hükümde çelişki oluşturulmuştur. Bu durumda mahkemece yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda tapudaki şerhler de nazara alınarak taşınmaz ve muhdesat değeri yeni bir bilirkişiye tespit ettirilerek oran kurulması ve belirlenen oranlara göre satış parası paylaştırılmak üzere, satış yoluyla ortaklığın giderilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru değildir.Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle 60 ada 189 parsel sayılı taşınmazın satılması suretiyle paydaşlığın giderilmesine ilişkin hüküm kısmının ONANMASINA, 106 ada 14 parsel için verilen hüküm kısmının BOZULMASINA ve taşınmaz malın satış bedelinden payına düşecek paranın %011.38 oranında hesaplanacak onama harcından peşin alınan 21.15.-TL’nın mahsubu ile bakiyesinin temyiz edenden alınmasına, 31.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.