MAHKEMESİ : Malkara Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 07/11/2013NUMARASI : 2004/138-2013/317Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tazminat davasına dair kararın temyiz incelemesi duruşmalı olarak davalı tarafından süresi içinde istenilmekle gün tayin edilerek taraflara gönderilen davetiyelerin tebliğ edilmesi üzerine belli günde davalı vekili Av. E.. T.. ile Av. C.. Ç.. geldiler. Davacı taraftan gelen olmadı. Hazır bulunanların sözlü beyanları dinlendikten sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, maden sahasına pasa dökümü nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davalı Ö. inşaat Ltd. Şti hakkındaki davanın kısmen kabulüne diğer davalılar hakkındaki davanın reddine karar verilmiş, hüküm aleyhine hüküm verilen davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili; müvekkilinin ruhsatı S.. M.. AŞ’ne ait olan maden sahasında işletmecilik yaptığını, müvekkilinin işletmeciliğini yaptığı maden sahasına davalı Ö.. M.. Ltd Şti’nin pasa dökümü yaptığını, pasa dökümü nedeniyle maden sahasını işletemediklerini, konuya ilişkin olarak Malkara Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/5 d. İş sayılı dosyası ile tespit yaptırdıklarını, tespit tarihi olan 27.01.2004 tarihinden beri maden sahasına giremediklerini ve madencilik faaliyeti yapamadıklarını belirterek madenin işletilememesinden kaynaklanan zararın tespiti ile şimdilik 1.000 TL tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı S.. M.. AŞ ve davalı C. Ş. vekili; müvekkillerinden S.. M.. firmasının davaya konu madenin ruhsat sahibi, C. Ş.’in ise firma yetkilisi olduğunu bu sıfatları gereği uyuşmazlığın tarafı olmadıklarını belirterek davanın reddini istemiştir. Davalı Ö. Madencilik Ltd Şti vekili ise; pasa dökümünün davacının ve ruhsat sahibinin onay ve muvafakatleri ile gerçekleştiğini, fasılalarla gerçekleşen pasa dökümüne her gün tanık olan davacının eğer muvafakati yok ise bu duruma karşı çıkması gerektiğini, döküm yapıldıktan sonra gerekli önlemi almayan davacının oluşan zarardan müvekkilini sorumlu tutamayacağını, davacının zararın varlığını kanıtlayamadığını, öte yandan iddia olunan zararın uzman bilirkişi eliyle yeniden tespit edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davacının ıslah talebi de dikkate alınarak 48.150 TL nin pasa dökümü gerçekleştiren davalı şirketten tahsiline diğer davalılar hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir. Ruhsatı davalı S.. M.. AŞ’ne ait İR-59 ruhsat nolu kömür sahası, ruhsat sahibi ile davacı arasında imzalanan 13.06.2003 tarihli “Taşeron Sözleşmesi” ile davacıya bırakmıştır. Sözleşmeye konu sahanın yakınında başka bir sahada işletmecilik yapan davalı Özçelik Ltd Şti işlettiği yerden çıkan pasayı getirip davaya konu yere döktüğü konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık döküm işinin davacının veya ruhsat sahibinin muvafakati ile gerçekleşip gerçekleşmediği, döküm işi nedeniyle davacının zarara uğrayıp uğramadığı noktasında toplanmaktadır. Davalının pasa dökümünün davacının ve ocak sahibinin muvafakati ile gerçekleştiğini kanıtlamaya yönelik sunduğu deliller iddianın ispatına yeterli olmayıp bu yönü ile mahkemenin kabulü dosya içeriğine uygundur. Zararın varlığı ve miktarına yönelik mahkemece yapılan inceleme ve değerlendirmeye gelince; davacı işbu davaya dayanak yaptığı Malkara Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/5 D.iş sayılı tespit dosyasında bilirkişi; 27.01.2004 tarihi itibariyle; maden sahasında daha önce açık işletme yapılan iki ayrı yere toprak (pasa) döküldüğünü, kapalı işletmenin bacaları üzerine dökülen pasanın heyelan riski ve yüzeysel suların birikmesini sağlayarak kapalı işletme için en önemli problemlerden biri olan su problemini meydana getirdiğini belirtmiştir. Tespit raporunda ayrıca ocak plan kesiti çizilerek kapalı işletme yapılan bölümdeki galeri ve yan kılavuzlar gösterilmiştir. Yargılama sırasında mahkemece 09.09.2005 tarihinde yapılan keşif üzerine düzenlenen bilirkişi ve ek bilirkişi raporlarında ise; sahaya dışarıdan getirilen dekapajın (taşıma toprak) ocak üzerinde fazladan yük oluşturduğu ve su akış kanallarını kapadığı, ocağın su ile dolu olduğu tespit edilmiştir. Şu durumda pasa dökümünün; davacının madencilik faaliyetlerine engel olmasının yanı sıra ocak tesisindeki harcamalar yönünden davacının zararına neden olduğunun kabulü gerekir. Zararın miktarını tespite yönelik alınan bilirkişi raporunda; tanık ifadeleri ve ocak kesitlerini gösteren önceki bilirkişi raporunda belirtilen ölçüler dikkate alınarak ocakta kalan net rezervin takribi 10.137 ton olduğu bunun 40 işgününde çıkarılabileceği düşünülerek faaliyet masrafları da düşülmek suretiyle davacının kar kaybının 54.432 TL olduğu hesaplanmıştır. Oysa ki tazminata esas zararın kapsamı ve miktarının da mümkün mertebe somut verilerden hareket edilerek gerçeğe en yakın bir tutarda tespit edilmesi zorunlu olup hakimin davayı aydınlatma ödevine ilişkin HMK’nun 31.maddesindeki; hakim uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çelişkili gördüğü hususlar hakkında taraflarca açıklama yaptırabilir, soru sorabilir, delil gösterilmesini isteyebilir hükmü çerçevesinde; Maden İşleri Genel Müdürlüğünden İR-59 nolu sahaya ilişkin ruhsat dosyasının(faaliyet raporları, işletme projeleri vs. ile birlikte) bir bütün halinde celp edilip, ruhsat dosyasında mevcut olan bilgi ve belgeler ışığında kapalı işletme yapılan bölümdeki gerçeğe en yakın maden rezervi belirlenerek bunun ne kadarının çıkarıldığı ve ne kadarının madende kaldığı belirlenerek zararın kapsamı ve miktarının denetime elverişli şekilde yeniden tespit edilip hesaplanması ve her davanın açıldığı tarihteki şart ve koşulara göre görülüp sonuçlandırılmasına ilişkin temel usul kuralı nazara alınarak bu çerçevede bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşması için kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına takdir olunan 1.100.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 16.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.