MAHKEMESİ : Lapseki Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 21/03/2013NUMARASI : 2012/92-2013/74Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kira sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde; müvekkilinin kiracı olduğu taşınmazın encümen kararı ile, kiracının hakları saklı kalmak kaydıyla okul binası olarak tahsis edilmesine, aylık 1.000 TL kira bedelinin müvekkiline ödenmesine karar verildiğini, dava konusu taşınmazın müvekkiline teslim edilmediğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddine savunmuştur. 2886 Sayılı Devlet İhale Kanununun 5737 Sayılı Kanunun 79/c maddesi ile değişik “Ecrimisil ve Tahliye” başlıklı 75.maddesinin 3 ve 4.fıkrasında; “kira sözleşmesinin bitim tarihinden itibaren işgalin devam etmesi halinde, sözleşmede hüküm var ise ona göre hareket edilir. Aksi halde ecrimisil alınır. İşgal edilen taşınmaz mal, idarenin talebi üzerine bulunduğu yer mülkiye amirince en geç onbeş gün içinde tahliye ettirilerek, idareye teslim edilir.” hükmü bulunmaktadır. Bu madde önceleri sadece Hazine tarafından bu kanun hükümlerine göre kiraya verilen taşınmazlar hakkında uygulanırken, 13.7.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5393 Sayılı Belediye Kanununun 15/p-3 maddesi hükmüyle belediye taşınmazları 5538 Sayılı Kanunun 26/b maddesi uyarınca İl Özel İdareleri ve son olarak 5737 Sayılı Kanunun 79/c maddesi uyarınca Vakıflar Genel Müdürlüğüne ait taşınmazlar hakkında da uygulanması öngörülmüştür. Bu madde ile adı geçen kurumlara tahliye konusunda bir ayrıcalık tanınmıştır. Yasal süre bitiminden itibaren ecrimisil alınacağı hüküm altına aldığından, 2886 Sayılı Yasanın 1.maddesi uyarınca usulüne uygun yeni bir sözleşme yapılmadıkça kiracıyı fuzuli şagil kabul etmek gerekir.Hazine, Vakıflar Genel Müdürlüğü, İl Özel İdareleri ve belediyeler 2886 Sayılı Yasa uyarınca kiraya verdikleri taşınmazlarını, kira süresi sonunda, işgal ne kadar süre devam ederse etsin kiralananın 6570 Sayılı Yasaya ya da Borçlar Kanununa tabi olup olmadığına bakılmaksızın her zaman gerek mahkemeden gerekse mülkiye amirinden tahliyesini isteyebilirler. Ecrimisil olarak alınması gereken paranın “kira parası” adı altında alınmış veya ödenmiş olması, taraflar arasındaki kira sözleşmesinin yenilendiği anlamına gelmez. Taraflar arasında düzenlenen 01/07/2005 başlangıç tarihli ve üç yıl süreli kira sözleşmesi konusunda, taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı kiracı, kira sözleşmesi ve encümen kararına dayanarak başlattığı icra takibinde 01/09/2010-01/07/2011 dönemine ait aylık 1.000 TL'den toplam 11.000 TL asıl alacağın tahsilini talep etmiştir. Kiralananın 2886 sayılı Kanun gereğince ihale ile kiraya verildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda yukarıdaki açıklamalara göre bu nitelikteki taşınmazlara ilişkin kira sözleşmeleri kira süresinin bitimi ile yasal olarak sona erer. Sözleşmenin sona erdiği 01/07/2008 tarihi itibariyle taraflar arasındaki kira ilişkisi sona erdiğinden, bu tarihten sonra davacının kira sözleşmesinden doğan her hangi bir hakkından söz edilemez. 15/12/2008 tarihli encümen kararı ile, aylık 1.000 TL bedelin kiracıya ödenmesine karar verilmiş ise de encümen kararı, tek taraflı olarak verilmiş bir karar olup yasal koşulları taşıyan bir sözleşme haline getirilmediği takdirde kira sözleşmesi sona eren davacıya her hangi bir hak sağlamayacaktır. Ayrıca, önceki döneme ilişkin davacı lehine verilen, Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin ilamı ile onanarak kesinleşen karar sadece kararın konusunu oluşturan döneme ilişkin sonuç doğuracağından dava konusu dönem için emsal olarak değerlendirilemez. Bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 15/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.