Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13837 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 3817 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Babaeski Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 13/02/2014NUMARASI : 2013/64-2014/128Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı kira bedelinin tespiti davasına dair karar, davalı ve davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Uyuşmazlık kira bedelinin tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece aylık kira bedelinin 01.01.2014 tarihinden itibaren 650 TL olarak tespitine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekili tarafından ayrı ayrı temyiz edilmiştir.Davacı vekili dava dilekçesi ile aylık kira bedelinin 01.01.2013 tarihinden itibaren 700 TL olarak tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, taşınmazı davacının babasından kiraladığını, davacının dava açma hakkı bulunmadığını, aylık 400 TL kira bedelini kiraya verene ödediğini, talebin fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmamaktadır.HMK’nun 190.maddesi uyarınca ispat yükü, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Somut olayda davacı sözlü kira ilişkisinin varlığından hareketle kira bedelinin tespiti isteminde bulunmuş olup bu açıdan kira ilişkisinin varlığını ispat külfeti davacıya aittir. HMK’nun 189/3.maddesi uyarınca kanunun belirli delillerle ispatını emrettiği hususlar başka delillerle ispat olunamaz. Aynı yasanın 200. maddesine göre bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin yapıldıkları zamanki miktar ve değeri 2.500 Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Davalı, kiraya verenin davacının babası olduğunu belirterek davacı ile olan kira ilişkisini kabul etmemiştir. Davacı mevcut deliller ile kira ilişkisini ispat edememiştir. Ancak delil listesinde tüm yasal deliller ibaresinin bulunmasına, bunun yemin delilini de kapsamasına göre davacıya taraflar arasında kira ilişkisi bulunup bulunmadığı ve davalının husumet itirazı konusunda davalıya yemin teklif etme hakkı olduğu hatırlatılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 11.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.