Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13651 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 2417 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : İstanbul(Kapatılan) 30. Asliye Ticaret MahkemesiTARİHİ : 23/12/2013NUMARASI : 2013/53-2013/366Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Uyuşmazlık, 417.133.58 TL alacağın tahsiline ilişkindir. Mahkemece görevsizlik kararı verilmesi üzerine, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde, taraflar arasında düzenlenen 15.03.2006 tarihli akaryakıt istasyonu işletme sözleşmesinden kaynaklanan faturalı alacaklarının tahsili için davalı hakkında yapılan icra takibine kısmen itiraz edilmesi üzerine İstanbul 41. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011 / 225 Esas sayılı dosyasında kısmi itirazın iptali davası açıldığını, anılan dava dosyasında alınan bilirkişi raporunda alacak miktarının 427.133.58 TL olarak saptandığını, mahkemenin de taleple bağlı kalarak itirazın 10.000 TL üzerinden iptaline karar verdiğini belirterek, bakiye 417.133.58 TL alacaklarının tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili, diğer savunmalarının yanı sıra, taraflar arasında düzenlenen kira sözleşmesi gereği müvekkilinin 2001- 2016 yılları arası için 573.533.72 TL kira ödemesi yaptığını, ancak rekabet mevzuatı gereği sözleşmenin süresinden önce 2010 yılında sona erdiğini, bu durumda davacının davalıya 18.9.2010 tarihi itibariyle 219.892.91 TL borcunun bulunduğunu beyanla, takas- mahsup talebinde bulunmuştur. Mahkemece, davada asıl tartışılacak konunun davacının mahsuba konu olacak kira borcunun ne kadar olduğu hususu olması karşısında kira ilişkisinden kaynaklanan bu hususların tartışma yerinin HMK.nun 4/1-a maddesi gereği sulh hukuk mahkemesi olduğu belirtilerek, görevsizlik kararı verilmiştir. Davacı, işbu davada taraflar arasındaki 15.03.2006 tarihli akaryakıt istasyonu işletme sözleşmesinden kaynaklanan faturalı alacaklarının tahsilini istemektedir. Bu sözleşme dışında davacı, akaryakıt istasyonunun bulunduğu 5001 No'lu parseli, taşınmazın asıl maliki Josef Zeki Özboyacı'dan 15.03.2001 başlangıç tarihli ve onbeş yıl süreli kira sözleşmesi ile kiraladıktan sonra, aynı düzenleme tarihli, tapuya tescil tarihinden itibaren onbeş yıl süreli alt kira sözleşmesi ile onbeş yıllık peşin ödenmek koşulu ile yıllık 30.194.80 TL bedelle davalıya kiralamıştır. Davalı, anılan kira sözleşmesinin Rekabet Kurumu kararları gereği süresinden önce sonlandırılması nedeniyle peşin ödenen kira parası dolayısıyla davacıdan kiralananın kullanılmadığı dönemlerine ilişkin alacağı olduğu iddiası ile takas talebinde bulunmaktadır. 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 139. maddesi ( mülga 818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun 118. maddesi ) gereğince, iki kişi karşılıklı olarak bir miktar para veya özdeş diğer edimleri birbirine borçlu oldukları takdirde, her iki borç muaccel ise, her biri alacağını borcuyla takas edebilir. Alacaklardan biri çekişmeli olsa bile takas ileri sürülebilir. Yine 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 143. maddesi ( mülga 818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun 122.maddesi ) hükmüne göre takas, ancak borçlunun takas iradesini alacaklıya bildirmesi ile gerçekleşir. Bu durumda her iki borç takas edilebilecekleri anda daha az olan borç tutarınca sona erer. Takas için mutlaka karşılık dava açılması zorunlu değildir. Davalı, karşılık dava açmadan da takas savunmasında bulunmakla yetinebilir. Somut olayda, davadaki asıl uyuşmazlık davacının işletme sözleşmesinden kaynaklanan alacağının tahsiline ilişkindir. Bu alacağın varlığının saptanmasından sonra, davalının takas talebinin incelenmesi gündeme gelecektir. Mahkemenin asıl dava ve davacının talebi çerçevesinde iddia ve savunmaya ilişkin değerlendirme yapıp davalının savunmasını gözeterek sonucuna göre işin esası hakkında bir karar vermesi gerekirken, davalının savunmasını asıl davanın önüne çıkararak kira ilişkisine ilişkin davaların HMK'nun 4. maddesinin 1 / a bendi gereğince sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı vermesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 09/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.