Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13576 - Karar Yıl 2011 / Esas No : 8483 - Esas Yıl 2011





Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık konut ihtiyacı nedeniyle tahliye istemine ilişkindir.Mahkemece istemin reddine karar verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.6570 Sayılı Yasanın 7/b ve c maddeleri uyarınca ihtiyaç iddiasına dayalı olarak açılacak davalarda dava hakkı kural olarak kiralayana aittir. Ancak kiralayan durumunda olmayan malikin de bu davaları açabileceği içtihaden kabul edilmiştir. Kiralanan paylı mülkiyete konu ise pay ve paydaş çoğunluğunun sağlanması, elbirliği halinde mülkiyete konu teşkil ediyorsa tüm ortakların davaya katılmaları gerekir. Bu koşullar birlikte dava açma şeklinde gerçekleşebileceği gibi bir paydaş tarafından açılan davaya sonradan diğer paydaşların onaylarının alınması şeklinde de sağlanabilir. Elbirliği mülkiyetinde, ortakların davaya katılmaları sağlanamaz ise miras bırakanın terekesine temsilci atanması sağlanarak temsilci huzuruyla dava yürütülür. Dava hakkına ilişkin olan bu hususların mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir. Olayımıza gelince; Davacı vekili dava dilekçesinde,davalının 01.11.2005 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile kiracı olduğunu, taşınmazın maliklerinin mirasçılarından H..... A.....'ın konut ihtiyacı nedeniyle, akdin yenilenmeyeceğine ilişkin ihtar gönderilmesine rağmen tahliye edilmemesi nedeniyle kiralananın tahliyesini talep etmiştir. Davalı vekili, ihtiyacın gerçek ve samimi olmadığını, 6570 sayılı yasada ihtiyaçlı olabilecek kimselerin sayıldığını, yeğenin ihtiyacı için dava açılamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davacının, yeğeninin ihtiyacı için tahliye isteyemeyeceği ve bu davada taraf olamayacağı gerekçesiyle davanın reddine kararv erilmiştir. Davalının 01.11.2005 başlangıç tarihli kira sözleşmesi gereğince kiracı olduğu, kira sözleşmesini kiralayan olarak K.... A.... varisleri adına A..... A.....'ın imzaladığı, kiralayanın A..... A..... olmayıp, K..... A..... mirasçıları olduğu anlaşılmıştır. Dava konusu taşınmaz, tapuda ½ hissesi K..... A....., 1/2 hissesi H..... A..... adına kayıtlıdır. Hissedarlardan K..... A..... 25.7.2004 tarihinde ölmüş ve dosyada mevcut mirasçılık belgesine göre davacı A..... A.... ile birlikte 8 mirasçısı vardır. Ayrıca ihtiyaçlı H.... A..... K..... A....'ın mirasçısıdır (torunu). Buna göre ihtiyaçlı ş.... oğlu H....l A....., K..... mirasçılarından yani kiralayanlardan Ş..... A....'ın oğlu olup 6570 sayılı yasanın 7/b-c maddesinde yazılı akrabalardan olması nedeniyle ihtiyaç iddiasında bulunulmasında bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Davacı, A.... A..... taşınmazın paydaşlarından biri olduğuna göre, davacının davayı malik sıfatıyla açtığının ve tek başına tahliye davası açamayacağının kabulü gerekir. Bu durumda dava hemen reddedilmeyip, kiralayan K..... A..... mirasçılarından mirasçılık belgesinde yazılı diğer mirasçıların davaya muvafakatlerinin sağlanması ya da terekeye mümessil tayini için davacı tarafa süre verilmesi ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ;Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, davacının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına 01.12.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.