Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 13524 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 3032 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Kayseri 2. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 24/12/2013NUMARASI : 2013/1087-2013/1923Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali (kira alacağı) davasına dair karar, davacılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kira alacağının tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece kira miktarı ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili, dava dilekçesinde davalının müvekkillerine ait dükkanda uzun yıllardır kiracı olduğunu, davalının 2005 yılından 2012 yılına kadar kira bedeli ödemediğini, sekiz yıllık ödenmeyen kira bedelinden davacıların hisselerine isabet eden 4350 TL nin tahsili için davalı hakkında Kayseri 6. İcra Müdürlüğünün 2012/10443 Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalı itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek üç yıllık kira alacağı hakları saklı kalmak kaydıyla beş yıllık kira bedeli (2008,2009,2010,2011 ve 2012 yılları) 2718,75 TL asıl alacak üzerinden itirazın iptali ile %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı vekili davacılar veya onların Murisleri ile davalı arasında sözlü ya da yazılı kira sözleşmesi olmadığını ve davanın reddini savunmuştur. Davacılar tarafından, davalı hakkında 17/12/2012 tarihinde başlatılan icra takibinde 01/01/2005-31/12/2012 dönemi kira bedelinden 9/24 hisseye isabet eden 4350 TL kira bedelinin davalıdan tahsili istenmiş, davalı yasal sürede yaptığı itirazında ve yargılama sırasında taraflar arasında yazılı ya da sözlü kira sözleşmesi bulunmadığını belirterek kira ilişkisine karşı çıkmış ise de, davalı Kayseri 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/85 Esas sayılı dosyasında mahkeme huzurunda kiracı olduğunu beyan ettiğinden kira ilişkisinin varlığı mahkemeninde kabulünde olduğu üzere kesinleşmiştir. Her ne kadar davacıların kira miktarını ispatlayamadığı gerekçesiyle mahkemece davanın reddine karar verilmiş ise de, davacılar tarafından icra takibinde 9/24 paya isabet eden sekiz yıllık kira bedeli 4350 TL olarak talep edilmiş olup, takip talebine ve dava dilekçesine göre davacıların paylarına düşen yıllık kira miktarının 543 TL olduğu anlaşılmaktadır. Davacılar, iddia ettiği yıllık kira miktarını belirlediklerine ve mahkemece verilen kesin süreye rağmen kira miktarı yazılı belge ile ispat edemediklerine göre davacılar vekili dava dilekçesinde "her türlü yasal" demekle yemin deliline de dayanmış olduğundan mahkemece kira miktarı konusunda davalıya yemin teklif etme hakkı olduğu hatırlatılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.Hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 04/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.