MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Kiralananın tahliyesiMahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, fuzuli işgal nedeniyle tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili, 8.7.2011 tarihli dava dilekçesinde; müvekkilinin taşınmazı kendi ihtiyacı için satın aldığını, ihtar çekilmesine rağmen davalının ihtara cevap vermediği gibi, tahliye etmeyip, kiraları da ödemediğini, kira bedelinin tahsili ve tahliye istekli olarak başlatılan icra takibine itiraz eden davalının dairenin maliki olduğunu, kiracı olmadığını, beyan ettiğini, dolayısıyla dava konusu taşınmazda fuzuli işgalci durumunda olduğunu, bu nedenle taşınmazın tahliyesini, kira, ecrimisil ve her türlü tazminat haklarının saklı tutulmasını talep etmiştir. Davalı ise satış işleminin muvazaalı olup, kendisinin taşınmazın maliki olup, fuzuli işgalci olmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece her ne kadar taşınmazın 15.2.2011 tarihinde satın alınmış olmasına rağmen 6 aylık yasal süre geçmeden 8.7.2011 tarihinde dava açılmış olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de, davacı tarafından davalının fuzuli işgalci olduğu beyan edilerek tahliye istenilmiş olduğuna göre bu doğrultuda taraf delilleri toplanarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken dava sebebinin yanlış değerlendirilerek yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 31.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.