Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1333 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 8767 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Büyükçekmece 3. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 01/03/2012NUMARASI : 2009/38-2012/66DAVACI : S.. T..Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, bozma gereklerine uygun şekilde karar verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacı vekili, dava dilekçesinde, davalı hakkında yapılan icra takibi ile Haziran-Temmuz-Ağustos 2002 ayları kirası, davalı adına müvekkili tarafından yatırılan elektrik, su ve aidat paralarının faizi ile tahsilinin istendiğini, davalının itirazında kiralananı tahliye ettiğini ve belirtilen elektrik, su ve aidat borçlarının davacı tarafından ödenmediğini ileri sürdüğünü, ancak davalının takibe itirazının haksız olduğunu belirterek, itirazın iptalini, takibin devamını ve davalının % 40'dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir. Davalı cevabında, kiralanana 1.11.2001 başlangıç tarihli sözlü sözleşme ile girdiğini. Mayıs 2002 ayı sonu itibariyle de boşalttığını, takip konusu yapılan aylarda kiralananı kullanmadığını, bu nedenle kira borcunun bulunmadığını, dükkanla ilgili elektrik, su paralarını da kira bedelleri gibi elden ödediğini ancak bu konuda davacının kendisine bir makbuz ya da belge vermediğini, davanın haksız açıldığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini savunmuş, mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiş, karar, dairemizce davalı anahtar teslim tarihini kanıtlayamadığına göre davacının bildireceği tarihe itibar etmek gerekir. Bu durumda davacıdan tahliye tarihi sorulup belirlenmesinden sonra buna göre hüküm kurmak gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme sonucu karar verilmesi doğru değildir gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak davanın kabulüne karar vermiş ise de; davacı kiralayan, davalının taşınmazı 24.08.2002 tarihinde tahliye ettiğini bildirdiği halde bu tarihe kadarki kira bedellerine hükmedilmesi gerekirken Ağustos 2002 sonuna kadar 7 günlük fazla kiraya hükmedilmesi doğru olmadığı gibi ayrıca davacı vekili takipte ve davada 105 TL aidat borcu talebinde bulunmuşsa da dosya içerisinde davacı kiraya verenin aidat borcunu ödediğine dair bir belge ve delil bulunmamaktadır. Kiracının ödemesi gereken aidat borcunu kiralayan kendisi ödemek koşuluyla kiracıdan isteyebilir. Kiralayan, aidat borcunu yönetime ödemeden kiracıdan isteyemez. Bu durumda kiralayanın ödediğini ispatlayamadığı aidat giderlerine de hükmedilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ : Yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 10/02/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.