MAHKEMESİ : İstanbul 4. İcra Hukuk MahkemesiTARİHİ : 03/07/2014NUMARASI : 2014/115-2014/608İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, kira parasının tahsiline yönelik olarak yapılan icra takibine vaki itirazın kaldırılması ve kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkeme, istem gibi karar vermiş, karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1- Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2- Takipte dayanılan ve karara esas alınan 29.12.2008 başlangıç tarihli, beş yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı vekili, davalı hakkında kira bedelinin tahsili için tahliye istemli icra takibi yapmış, borçluya örnek 13 ödeme emri 10.01.2014 tarihinde tebliğ edilmiştir. İhtarlı ödeme emrinde otuz günlük yasal ödeme süresi verilmiştir. İ.İ.K. 269/1 maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken TBK’nun 315. maddesindeki otuz günlük süre beklenilmeden 04.02.2014 tarihinde icra mahkemesinde açılan dava ile tahliye isteminde bulunulmuştur. Bu durumda mahkemece, tahliye isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde tahliye yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi isabetsizdir. Öte yandan TBK.nun 120. maddesinde ''Uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamaz. Akdî faiz oranı kararlaştırılmakla birlikte sözleşmede temerrüt faizi kararlaştırılmamışsa ve yıllık akdî faiz oranı da birinci fıkrada belirtilen faiz oranından fazla ise, temerrüt faizi oranı hakkında akdî faiz oranı geçerli olur '' düzenlemesi bulunmakta yine davacı tarafından sözleşmenin ilgili maddesine dayanarak takipte döviz bazında aylık % 3,2 gecikme faizi talep edilmiştir. Bu durumda TBK'nun 120. maddesindeki sınırlama gözetilerek işlemiş faizin belirlenmesi gerekirken davacı alacaklının gecikme faizine ilişkin talebinin tümden kabulü doğru değildir. Karar bu nedenlerle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda (1) No'lu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) No'lu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tahliyeye ve faize yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA ve istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 01/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.