MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 23. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 16/07/2013NUMARASI : 2013/131-2013/298Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava,kiracı tarafından kiralayanın temlik alacaklısı aleyhine açılan menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne,davacının Kartal 3. İcra Müdürlüğünün 2009/10061 Esas sayılı dosyasından dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve takdirde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.2-Davacı vekili,dava dilekçesinde, davalı ile aralarında kira ilişkisi bulunmadığını,davalının davacı aleyhine Kartal 3.İcra Müdürlüğünün 2009/10061 Esas sayılı dosyasında takip başlattığını, itiraz süresinin geçmesi nedeniyle takibin kesinleştiğini ancak davalıya hiçbir borcu bulunmadığını belirterek Kartal 3. İcra Müdürlüğünün 2009/10061 Esas sayılı dosyası nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili,cevap dilekçesinde, icra takibine konu alacağın dava dışı M..E.. ile davacı arasında düzenlenen 01/04/2007 tarihli kira sözleşmesi ile kiralanan işyerinin erken tahliyesinden kaynaklandığını, kiralayan M... E..'in alacağını davalıya temlik ettiğini, M..E.. ile davacı arasındaki kira sözleşmesinin 6.maddesi gereğince kiracının kira sözleşmesini feshetmeden üç ay önce kiralayana yazılı olarak bildirimde bulunması gerektiğini, ancak davacının bildirim şartına uymaksızın kiralananı boşalttığını, davacının 28.11.2008 keşide ve 5.12.2008 tebliğ tarihli ihtar ile taşınmazı 31.12.2008 tarihinde tahliye edeceğini bildirdiğini, sözleşmenin 6.maddesine uygun davranmadığını, davacının taşınmazı 5.1.2009 tarihli tutanak ile ve halen tam olarak boşaltmadığının tespit edildiğini, davacının kiralananı boşaltmasından sonra kiralananda meydana getirdiği hasarların tutanakla tespit edildiğini, davacı hakkında 2009 yılı Ocak, Şubat ve Mart aylarına ait kira bedellerinin tahsili için takip başlatıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, alacağını davalıya temlik eden dava dışı kiralayan M.. E..'in kiralanan iş yerini 01/01/2009 tarihinden sonra başka bir firmaya kiralamak suretiyle davacı ile arasındaki 01/04/2007 başlangıç tarihli üç yıllık kira sözleşmesini feshetmesi nedeniyle M.. E..'in, dolayısıyla davalının davacıdan 2009 yılı Ocak, Şubat ve Mart aylarının kirasını talep etmesi mümkün olmadığından davanın reddine karar verilmiştirDavalı ile dava dışı M.. E.. arasında 1.4.2007 başlangıç tarihli ve 3 yıl süreli kira sözleşmesi düzenlendiği, kiralayan M.. E..'in kira sözleşmesinden kaynaklanan tüm alacaklarını davalı R.. E..'e temlik ettiği,temlik alacaklısı davalı R.. E.. tarafından davacı kiracı aleyhine erken tahliye nedeniyle 2009 yılı Ocak, Şubat ve Mart ayları kira paralarının tahsili amacıyla takip başlatıldığı ve takibin kesinleştiği hususlarında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesinin 6.maddesinde “...kiracının her zaman 3 ay önceden yazılı haber vermek şartı ile kira sözleşmesini feshedebileceği...” kararlaştırılmıştır. Bu düzenleme geçerlidir ve tarafları bağlar. Taşınmaz kira süresi dolmadan erken tahliye edildiğine göre kiracı kural olarak dönem sonuna kadar olan kiralardan sorumludur. Buna karşın kiralayanın da, kendi üzerine düşen görevi yapması, kiralananın yeniden kiraya verilebilmesi için gayret göstermesi, böylece zararın artmasını önlemesi, dava tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 98. maddesinin yollaması ile aynı kanunun 44. maddesi hükmü gereğidir. Bu durumda davacının zararı, tahliye tarihinden itibaren kiralananın aynı koşullarla yeniden kiraya verilebileceği tarihe kadar boş kaldığı süreye ilişkin kira parasından ibarettir. Ancak kira sözleşmesinin 6.maddesinde taraflar üç aylık feshi ihbar süresi getirerek bu süreyi üç ay olarak kararlaştırmışlardır. Ancak, davacı, kiracı taşınmazı tahliye ettikten sonra dava dışı kiralayan M.. E.. tarafından kiralananın dava dışı E. Tek. Amb.Plas. San. Ve Tic. Ltd Şti'ne 11/11/2008 tarihinde imzalanan başlangıç tarihi 04/01/2009 olan sözleşme ile kiralandığını, davacı ile M.. E..arasındaki kira sözleşmesinin 1.1.2009 tarihini itibariyle son bulduğunu iddia etmiş,davalı vekili,davacı tarafça ibraz edilen 4.1.2009 başlangıç tarihli kira sözleşmesi altındaki kiralayan imzasının M..E..'e ait olmadığını savunmuştur. Davacının ibraz ettiği kiralayan M..E... ile dava dışı E.. Tek. A...Plas. San. Ve Tic. Ltd Şti arasında düzenlenen 4.1.2009 tarihli kira sözleşmesi altındaki imzanın kiralayan M.. E.. eli ürünü olmadığı belirtilerek imza inkarında bulunulduğuna göre,kiralananın yeniden kiralanmasına ilişkin 4.1.2009 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin aslının dosyaya ibrazı sağlanarak sözleşmedeki kiralayan imzasının M.. E...'e ait olup olmadığının tespiti için imza incelemesi yapılması ve hasıl olacak sonuca göre kiralananın yeniden kiraya verilip verilmediğinin kesin olarak tespitinden sonra uyuşmazlığın yukarıdaki açıklamalar ışığında çözülmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.SONUÇ;Yukarıda 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA , istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 25.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.