Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 127 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 17057 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDAVA TÜRÜ : Ortaklığın giderilmesiMahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ortaklığın giderilmesi davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Dava, bir adet taşınmazda paydaşlığın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, satış kararı verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç vs gibi bütünleyici parça (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar (ortaklar) ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesinde bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etme ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.Olayımıza gelince; davaya konu taşınmaz üzerinde davalıya ait tek katlı evin bulunduğu, yapılan keşif neticesinde düzenlenen 21/6/2012 günlü inşaat bilirkişisi raporundan anlaşılmaktadır. Yargılamada davacı tarafından, bilirkişi raporuna ve evin mülkiyetinin davalıya ait olmadığına dair bir itirazda bulunulmamıştır.Bu durumda, mülkiyeti ihtilafsız davalıya ait evle ilgili inşaat bilirkişinin düzenlediği raporda, ev ve arsanın toplam değere olan oranları ayrı ayrı gösterilmiş olduğundan, yukarıdaki esaslar doğrultusunda satış bedelinin, kurulan oran dahilinde taraflara dağıtılmasına karar verilmesi gerekirken, bu husus üzerinde durulmadan, satış bedelinin taraflara tapudaki hisseleri oranında dağıtılmasına karar verilmesi doğru değildir.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 14/01/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.