Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12679 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 2067 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Çeşme Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 19/06/2013NUMARASI : 2006/419-2013/409Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı men'i müdafa ve ecrimisil davasına dair karar, davalı ve davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.Asıl dava paydaş tarafından kiracıya karşı açılan ecrimisilin tahsili, birleşen dava ise , aynı paydaş tarafından kiraya veren- diğer paydaşa karşı açılan tazminat istemine ilişkindir.Mahkemece uyuşmazlığın kira ilişkisinden kaynaklandığından bahisle mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Davacı vekili kiracı- A..Yatçılık.... limitet şirketine karşı açtığı asıl dava dilekçesinde özetle , davacının 43/100 ,birleşen davalı Renate'nin 57/100 oranında paydaş olduğu taşınmazın paydaş Renate tarafından kendisine ait asıl davalı Aragon Yatçılık.... limitet şirketine 01.10.2001 başlangıç tarihli bir yıl süreli kira sözleşmesi ile senelik 1200 DM kira bedeli karşılığında kiraya verildiğini, taşınmazın yıllık getirisinin en az 36000 TL olduğunu, kira bedelinin muvazaalı olarak çok düşük gösterildiğini, kira sözleşmesinin muvazaa nedeniyle geçersiz olduğunu, davalı şirketin fuzuli işgalci durumunda bulunduğunu belirterek davalı şirketin işgalinin sona erdirilmesine, davacının mahrum olduğu getiriden şimdilik 6000 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davacı vekili paydaş Renate'ye karşı açtığı birleşen dava dilekçesinde ise davalı paydaşın yaptığı kira sözleşmesi nedeniyle davacıyı zarara uğrattığını belirterek dava tarihi olan 30.6.2010 tarihinden geriye doğru 01.10.2004 tarihine kadar payı karşılığı zarar miktarı olarak şimdilik 125000 TL'nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle tahsilini istemiştir. Davalı paydaş cevabında , dava konusu taşınmazın yönetilmesi için iki paydaş olarak bir şirket kurduklarını, şirketin ana sözleşmesine göre verilen vekaletnameye istinaden söz konusu kira sözleşmesini davacıyı temsilen, kendi adına da asaleten davalı şirket ile imzaladığını, davacının kira sözleşmesiyle bağlı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.Her ne kadar mahkemece uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklandığından bahisle görevsizlik kararı verilmişse de asıl davanın fuzuli işgale dayalı müdahalenin meni ve kullanım bedelinin tahsili, birleşen davanın ise fuzuli işgal nedeniyle uğranılan zararın tahsili istemine ilişkin olduğu görülmektedir. Mahkeme, davacının talep sonucu ile bağlıdır. Davacı kira ilişkisine dayanmamıştır. Bu durumda dava tarihi itibariyle mahkeme davaya bakmakla görevlidir. Mahkemece işin esası incelenerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle görevsizlik kararı verilmesi doğru olmamıştır.Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.SONUÇ:Yukarıda yazılı nedenle davalı- karşı davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 19/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.